28 Mart 2024, Perşembe
Haber Giriş: 24.05.2023 23:25 | Son Güncelleme: 24.05.2023 23:30

AP yazdı: Ekonomik zorluklara rağmen Erdoğan neden seçimlerde avantajlı?

Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nin ilk turunda en fazlı oyu alan aday Recep Tayyip Erdoğan oldu. Muhalefet ekonomik kriz nedeniyle oy kaybedeceğini öngörüyordu. ABD merkezli haber ajansı Associated Press, ikinci turda daha avantajlı görülen Erdoğan'ı destekleyenlerle konuştu
AP yazdı: Ekonomik zorluklara rağmen Erdoğan neden seçimlerde avantajlı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kitlesel protestolar, darbe girişimi ve Suriye'deki iç savaştan kaçan büyük bir mülteci akını gibi siyasi krizleri defalarca aşarak 20 yıldır iktidarda kaldı. Şimdi ise Türk halkı ve ekonomisi yüksek enflasyonun pençesinde kıvranıyor ve pek çok kişi Şubat ayında meydana gelen ve hükümetin yavaş müdahalesi nedeniyle daha da kötüleşen yıkıcı depremin yaralarını sarmaya çalışıyor. 

Yine de Erdoğan, ilk tur oylamada zaferi kıl payı kaçırarak muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı Pazar günü yapılacak ikinci tur seçimlere güçlü bir şekilde giriyor. Peki, eli zayıf olsa bile, iktidardaki uzun ömürlülüğünün nedeni ne?

69 yaşındaki Erdoğan, yaklaşık bir asırdır laiklikle tanımlanan bir ülkede İslami değerleri yücelterek muhafazakâr destekçilerinden derin bir sadakat kazandı. Seçmenlerini memnun etmek için altyapıya cömertçe harcama yaparak ve medyayı sıkı bir şekilde kontrol ederek iktidarını sıkılaştırdı. Erdoğan'ın ekonomik kriz dönemindeki popülaritesi de sadece dayanıklılığından kaynaklanıyor gibi görünüyor. Seçmenler ve analistlerle yapılan röportajlara göre birçok insan değişim değil, biraz istikrar istiyor gibi görünüyor.

"Kriz dönemlerinde insanlar liderlerinin etrafında toplanır"

Washington'daki Orta Doğu Enstitüsü'nde analist olan Gönül Tol, "Bunun gibi ulusal kriz dönemlerinde insanlar genellikle liderin etrafında toplanır. Seçmenler muhalefetin işleri düzeltebileceğine yeterince inanmıyor" değerlendirmesi yaptı. Halihazırda Türkiye'nin en uzun süre görev yapan lideri olan Erdoğan, ikinci turda oyların çoğunluğunu alması halinde iktidarını 2028'e kadar uzatmış olacak.

"Erdoğan'la ölçüşebilecek bir lider yok"

İlk turda oyların yüzde 49,5'ini alan Erdoğan, 2010'dan bu yana ülkenin ana muhalefet partisine liderlik eden sosyal demokrat Kılıçdaroğlu'nun yüzde dört puan önünde yer aldı. Pazartesi günü ise Erdoğan, seçimi üçüncü sırada tamamlayan aşırı sağcı adayın desteğini alarak ikinci tura girerken elini güçlendirdi. Kılıçdaroğlu uzmanların enflasyonu körüklediğini söylediği Erdoğan'ın ekonomi politikalarını geri alma ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar da dahil olmak üzere Erdoğan'ın giderek otoriterleşen eğilimlerini tersine çevirme sözü verdi. Ancak kampanyası Erdoğan destekçilerini ikna etmekte zorlanıyor. Ankara'da güvenlik görevlisi olan ve Erdoğan'a oy veren Bekir Özçelik, "Ülkemizin son 20 yılda geldiği aşamaya bakın. Muhalefet bizi 50-60 yıl geriye götürür. Dünyada Erdoğan'la boy ölçüşebilecek başka bir lider yok" ifadelerini kullandı. 

Özçelik ve diğer birçok destekçisinin Erdoğan'da gördüğü şey, Türkiye'nin jeopolitikte önemli bir oyuncu olabileceğini gösteren bir lider olduğu. Türkiye, Avrupa ve Asya'nın kesişme noktasındaki stratejik konumu nedeniyle NATO'nun kilit bir üyesi ve ittifakın en büyük ikinci ordusunu kontrol ediyor. Ancak Erdoğan'ın yönetimi altında Türkiye, diğer üyeler tarafından sorunlu bir NATO müttefiki olarak görüldü.

İsveç'in NATO'ya girişini veto etti ve Rus füze savunma sistemlerini satın alarak ABD'nin Türkiye'yi ABD liderliğindeki bir savaş uçağı projesinden çıkarmasına neden oldu. Yine de Türkiye, BM ile birlikte, Ukrayna'nın Karadeniz üzerinden dünyanın açlıkla mücadele eden bölgelerine tahıl sevk etmesini sağlayan hayati bir anlaşmaya aracılık etti. 

2011'de Suriye'de iç savaşın patlak vermesinin ardından Erdoğan, Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirmek isteyen muhalif savaşçıları destekleyerek Türkiye'yi zor durumda bıraktı. Çatışmalar Suriyeli mülteci akınını tetikledi. Erdoğan bu akını Türkiye'nin sınırlarını açıp göçmenlerle doldurmakla tehdit ederek Avrupa ülkelerine karşı koz olarak kullandı. Analistler, Erdoğan'ın seçim kampanyasında ev yapımı insansız hava araçları, uçaklar ve dünyanın ilk drone gemisi olarak lanse edilen bir savaş gemisini örnek göstererek Türkiye'nin savunma sanayisiyle övündüğünü ve bu mesajın 14 Mayıs'ta seçmenler arasında yankı bulduğunu söylüyor.

En büyük tehdit ekonomi

Erdoğan'ın şu anda karşı karşıya olduğu en büyük tehdit ekonomi. Ekonomistlere göre Erdoğan'ın hayat pahalılığı krizini tırmandıran en büyük adımı, faiz oranlarını düşürmekle birlikte enflasyonu daha da kötüleştiren devlet harcamalarını serbest bırakmak oldu. Erdoğan kamu sektörü maaşlarını arttırdı, emekli maaşlarını yükseltti ve milyonlarca insanın erken emekli olmasına izin verdi. Ayrıca elektrik ve gaz sübvansiyonları getirdi ve bazı hane halkı borçlarını sildi. 

Ayrıca depremden etkilenen geniş alanların yeniden inşası için ne gerekiyorsa harcama sözü verdi. Katıldığı her temel atma töreninde Erdoğan, Türkiye'de şehirleri yerle bir eden ve 50 binden fazla kişinin ölümüne yol açan felaketin ardından konutları ancak kendi hükümetinin yeniden inşa edebileceğini söylüyor. Erdoğan'ın partisi seçimlerde, hükümetinin felakete ilk müdahalesinin yavaş olduğu yönündeki eleştirilere rağmen, genellikle kendisini destekleyen bir bölge olan depremden etkilenen bölgedeki 11 ilden 10'unu kazandı.

"Enflasyonla mücadele eden tek ülke Türkiye değil"

Ankara'daki Erdoğan'ı destekleyen Mustafa Öztürk, enflasyon nedeniyle yaşam standardının düştüğünü söyledi. Ancak ona göre, pandemiden bu yana enflasyonla mücadele eden tek ülke Türkiye değil. Öztürk, "Bu Erdoğan'ın suçu değil" diyerek Erdoğan'a asla karşı oy kullanmayacağını, İslam'ı toplumda daha fazla ön plana çıkardığı için ona borçlu hissettiğini söyledi. 

Kılıçdaroğlu'nun ekonomiyi düzeltme ve kadınların okullarda başörtüsü takma haklarını destekleme vaadi ülkenin muhafazakar kalbinde yankı bulmadı. Tol, "Kılıçdaroğlu muhalefet partisinin imajını değiştirdi, ancak Erdoğan anlatılan her şeyi kontrol ediyor, bu nedenle İslami tarzda başörtüsü takan muhafazakar kadınlar arasında korku faktörü var. Muhalefet iktidara gelirse daha kötü durumda olacaklarına inanıyorlar" ifadelerini kullandı.