14 Mayıs'ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin ilk turunda, 6 Şubat'ta iki depremle yıkıma uğrayan illerin büyük çoğunluğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdi. Washington Post, deprem bölgesindeki seçmenlerle konuştu.
Nüfusu 25 bine çıktı
Türkiye'nin güneyini sarsan ikiz depremlerden ilki 6 Şubat'ta Gaziantep'in Nurdağı ilçesine yakın bir mesafede meydana geldi ve ilçenin büyük bir kısmını yıktı. Erdoğan'ın ülke çapında kalkınmaya odaklanmasının bir simgesi olarak burada yirmi yıldır süren inşaat patlaması, nüfusu iki kattan fazla artırarak yaklaşık 25 bine çıkardı. Nurdağı'ndaki her 6 kişiden biri depremlerde hayatını kaybetti. Resmi rakamlara göre bölge genelinde 50 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Birçok insan gerçek rakamın çok daha yüksek olduğuna inanıyor.
Kararlı durdular
Depremler, son yirmi yılın en zorlu seçimine hazırlanan Erdoğan için sıkıntılı bir zamanda meydana geldi. Anketler, ekonomideki durgunluk ve yükselen enflasyon nedeniyle iktidarının sarsılmakta olduğunu gösteriyordu. Felaketin boyutları netleştikçe ve hükümet müdahale etmekte zorlandıkça, pek çok kişi bunun siyasi bir bedelinin olacağını bekliyordu. Ancak 14 Mayıs'ta, Erdoğan'ın ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) geleneksel kalesi olan, depremin yıktığı güneyde seçmenler Erdoğan'a verdikleri destekte kararlı durdular.
Can kaybının en yüksek olduğu altı ilde Erdoğan oyların ortalama yüzde 63'ünü aldı. En büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da ise sadece beş yüz puanlık bir farkla kaybetti. Ülke genelinde Erdoğan oyların yüzde 49'unu alırken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve muhalefet ittifakının lideri Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 45 oy aldı. İki isim 28 Mayıs'ta yapılacak ikinci turda karşı karşıya gelecek ve iktidar sahibi, iktidarını sağlamlaştırmak için avantajlı bir pozisyonda olacak. Nurdağı'nda bir benzin istasyonunda çalışan ve ilk kez oy kullanan Eren Yaka, "Erdoğan iyi bir adam. Depremlerin ardından Allah ondan razı olsun, bize çok iyi baktı" dedi.
"Mağdurlara çok yardımcı oldu"
Yaka'nın dört katlı apartmanı hasar görüp yıkıldıktan sonra, hükümet kendisine içinde klima, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi bulunduğunu söylediği bir konteyner ev sağladı. 18 yaşındaki Yaka, "Erdoğan mağdurlara çok yardımcı oldu. Bunlar açıkça görülebilen şeyler" ifadelerini kullandı.
Yıkımın büyüklüğü ile ilgili suçlamaların çoğu, kısmen Erdoğan ve AKP kontrolündeki parlamento tarafından sağlanan kalitesiz inşaat uygulamalarına yüklendi. İstanbul Koç Üniversitesi'nden siyaset bilimci Murat Somer, "Türk seçmeni iki bloğa bölünmüş durumda" dedi. Ankara Enstitüsü'nün seçim öncesi yaptığı bir anket, parti çizgileri boyunca net bir bölünme olduğunu ortaya koydu: AKP seçmenlerinin yüzde 90'ından fazlası hükümetin depremleri başarılı bir şekilde yönettiğini düşünürken, CHP seçmenlerinin yaklaşık yüzde 96'sı bunun tam tersini düşünüyor. Middle East Institute Türkiye Program Direktörü Gönül Tol'a göre bu durum, devletin medya üzerindeki neredeyse tam kontrolüyle pekişen bir dinamik. Tol, "Kutuplaşmış toplumlarda ve özellikle de bilgiye erişimin sınırlı olduğu otokrasilerde gerçekler o kadar da önemli olmayabilir" değerlendirmesini yaptı.
Nurdağı'nın yaklaşık bir saat kuzeyinde, afet bölgesinin en kötü etkilenen yerlerinden biri olan yarım milyondan fazla nüfuslu Kahramanmaraş yer alıyor. Erdoğan'a ve AKP'ye oy vermiş olan 57 yaşındaki beyaz eşya teknisyeni Mehmet, eşiyle birlikte kaldığı çadır kampı ve yakınlardaki küçük prefabrik evlerde faaliyet göstermeye başlayan yerel işletmeleri işaret ederek "Başka ne yapabilirler ki?" dedi. Bu şehirdeki diğerleri gibi Mehmet de siyaset hakkında açıkça konuştuğu için tepki almaktan korktuğundan adının açıklanmamasını şart koşarak konuştu.
"Bizi yalnız bırakmadı"
Depremlerden iki gün sonra 8 Şubat'ta şehri ziyaret eden Erdoğan, stadyumda yaptığı konuşmada devletin yavaş müdahalesini kabul etti ve birlik çağrısında bulundu. Kahramanmaraş'ta yaşayan 35 yaşındaki bir inşaat işçisi "Bu çok önemliydi. Bizi burada yalnız bırakmadı" diye konuştu. AFAD yaklaşık 2 milyon kişinin deprem bölgesinden göç ettiğini tahmin ediyor. Yüksek Seçim Kurulu'na göre, depremzedelerin yeni bölgelerinde oy kullanmak için 2 Nisan'a kadar kayıt yaptırmaları gerekiyordu ancak sadece 133 bin kişi kayıt yaptırdı. Oy kullanmak isteyen diğer herkes, bazıları kendi masraflarını karşılayarak, bazıları da siyasi kuruluşlar ya da özel bağışlarla finanse edilerek, terk ettikleri bölgelere geri dönmek zorunda kaldı.
"Katılım beklentilerin üzerindeydi"
Kaç kişinin bu yolculukları yapabildiği henüz bilinmiyor. Seçimin ilk turunda genel katılım oranı yüzde 89 olarak gerçekleşirken, afet bölgesinin büyük bölümünde katılım oranı bazı illerde beş ya da altı puan daha düşük oldu. CHP tarafından yönetilen yerel yetkili Bülent Ok, Hatay'da katılımın yüzde 83'e düştüğünü, ancak bunun bile beklentilerin çok üzerinde olduğunu söyledi.
"Tepkilerini Erdoğan'a değil milletvekillerine gösterdiler"
Erdoğan burada siyasi açıdan partisinden daha dirençli olduğunu kanıtladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki 600 sandalyenin tamamını belirleyecek olan milletvekili seçimlerinde AKP, deprem bölgesindeki partiler arasında en fazla oyu aldı ancak 2018'dekinden çok daha az oy aldı. Kahramanmaraş'ta AKP'ye verilen destek yüzde 11 puan düştü. İstanPol düşünce kuruluşunun genel müdürü Seren Selvin Korkmaz, "İnsanlar öfkelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a değil AKP'ye yani milletvekillerine gösterdi" dedi. AKP, 27 milletvekili kaybetmesine rağmen, ittifaka dayalı çoğunluğunu korumak için yeterli desteği kazandı.
Oylarını Erdoğan'a verenlerden bazıları ondan eski bir dost gibi bahsetti. Beyaz eşya teknisyeni Mehmet, "Bizi her şekilde anlıyor, her şekilde tanıyor. Cumhurbaşkanımızın kim olduğunu biliyoruz" dedi. Tol, felaket ve belirsizlik dönemlerinde insanların sadece iddialı bir lider istediklerini söyledi.