Kulislerde 6 Şubat depremlerinin seçim tarihin etkileyeceği konuşulurken konu hakkında ilk net çıkışı Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) kurucuları arasında yer alan Bülent Arınç'tan geldi. AK Parti'den milletvekili seçildiği dönemde Başbakan Yardımcılığı, TBMM Başkanlığı ve Hükümet Sözcülüğü gibi üst düzey görevlerde bulunan ancak Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğu dönemde HDP ile ilgili sözlerinin polemik yaratması sonrası istifa eden Arınç “Seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım” dedi
Açıklamasında “Büyük milletimizin başı sağolsun” başlığını kullanan Arınç şu ifadeleri kullandı:
"Tarih kitaplarına belki de Büyük Güneydoğu Anadolu depremi olarak geçecek, etkisi yıllara yayılacak, gönlümüzde ve ruhumuzda onulmaz yaralar açan devasa bir felaket yaşadık. Bu depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve büyük milletimize başsağlığı diliyorum. Afetin acı bilançosu zaman geçtikçe daha da gün yüzüne çıkıyor. Binlerce kaybımız var, on binlerce yaralımız var. Artık kayıplarımızın rakamlarını vermekten, duymaktan korkar hale geldik. Birçok işyeri ve ev enkaz halinde. Depremden etkilenen on şehrimizin büyük bir kısmı yıkılmış durumda. Acısını yüreğinin en derinlerinde hisseden milletimizin ağzını bıçak açmıyor."
Seçimin ertelenmesini böyle savundu
"Vatandaşlarımız şu an seçim değil yaşam mücadelesi veriyor. Ahval bu iken bazı siyasetçilerin ve gazetecilerin seçimin mayısta mı haziranda mı yapılacağını tartıştığını görüyoruz” iddiasında bulunan Arınç, “Allah'tan korkun, hala enkaz altında cesetler var. Seçmenden bahsedilemezken seçimden bahsetmek nasıl mümkün oluyor? Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız, oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız, miting mi yapacaksınız? Bunları hangi yüzle yapacaksınız? Seçmen yok, sandık yok. Bunların yanı sıra bölgede adli ve idari bürokrasi yok” dedi.
Arınç açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Halk size demez mi: 'Vatandaş can derdinde, siz ne derdindesiniz?' diye. Ortalama 15 milyon vatandaşımızın etkilendiği bu felakete maruz kalan şehirlerimiz TBMM'de toplam 85 milletvekili ile temsil ediliyor. Manzara o kadar acı ki; buralarda seçmen kalmamış. Hem seçmen kütükleri geçersizleşmiş hem de seçim yapmak hukuken ve fiilen imkansız hale gelmiş. Belki de seçime gidilirken Yüksek Seçim Kurulu nüfus sayımı ile bu illerin kaç milletvekili ile temsil edileceğini yeniden hesaplayacaktır."
Arınç: Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız, oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız, miting mi yapacaksınız? Bunları hangi yüzle yapacaksınız?
“Belki de tarihimizin en acı felaketini yaşadığımız bugünlerde, ülke bir an evvel seçim stresinden kurtulmalıdır. Buna vatandaşımızın da bürokrasinin de siyasetin de ihtiyacı var” görüşünü paylaşan Arınç, “Ne mayısta ne de haziranda seçim olmaz, olamaz” ifadesini kullandı.
Anayasalar kutsal metinler değiller
Arınç paylaşımına şöyle devam etti:
"Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralarına merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım. Bu bir tercih değil zarurettir. Anayasanın 78. maddesini ileri sürerek seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır: Evet, bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değillerdir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir."
Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir araya gelmesi gerektiğini dile getiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarıyla bir araya gelmeli ve bu zaruretin nasıl aşılacağı konusunda onlarla istişare etmelidir. Anayasanın 78. maddesine konulacak bir fıkra, mevcut hükme ilaveten, adeta olağanüstü hal ilanındaki gerekçeye benzer şekilde deprem benzeri afetlerde de seçimlerin ertelenmesini hükme bağlayabilir. Şüphesiz anayasa hükmü olacağı için tüm partilerin ve milletvekillerinin nitelikli çoğunlukta uzlaşmaları gerekmektedir. Ayrıca anayasanın 79. maddesi seçimle ilgili YSK'yı görevlendirmiştir. 7062 Sayılı Yüksek Seçim Kurulu'nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'unun 6. maddesine göre YSK toplanarak mevcut durum karşısında seçimlerin 2023 Mayıs veya Haziran aylarında yapılmasının mümkün olmadığına karar verebilir ve bu kararı gereği yapılmak üzere yasama organına bildirebilir. Ben tüm siyasi partilerin bu büyük felaket karşısında büyük üzüntü duyduklarına, ellerindeki bütün imkânları depremzedeler yararına kullandıklarına, hepsinin yurtseverliklerine ve samimiyetlerine gönülden inanıyorum. Tıpkı milletimizin farklı kesimlerinin el ele verdiği gibi iktidar ve muhalefetin de el ele vererek milletimizin tüm yaralarını saracaklarını ve elbette demokrasi gereği seçimlerin de gönül huzuruyla yapılacağını düşünüyorum."
Seçim için üç tarih verdi
Arınç, seçimleri erteleme konusundaki düşüncelerini de şu satırlarıyla paylaştı:
"Birinci tercihim; Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ile 2024 yılı Mahalli İdareler Seçimleri birleştirilebilir. Bunun geçmişte örnekleri vardır. Bu yöntemle halka fazladan tercih hakkı verilecektir. İkinci tercihim Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilli Seçimleri'nin ötelenerek Kasım 2023'te yapılmasıdır. Üçüncü tercihim ise ilk iki seçenekte anlaşılamadığı takdirde tüm siyasi partilerin mutabık kalacağı başka bir tarih üzerinde anlaşma sağlanmasıdır."
Arınç sözlerini şöyle noktaladı:
"Sonuç itibariyle ne olursa olsun bu zaruret hali dolayısıyla seçimler bir defaya mahsus olmak üzere tehir edilmelidir. Seçimleri ertelemeye yönelik teklifim kabul görürse ayrıntılı olarak başka düşüncelerimi de ifade edebileceğim."
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. pic.twitter.com/PoiEQSWNCH
— Bülent Arınç (@bulent_arinc) February 13, 2023