Türkiye'deki depremzedeler, Pazartesi günü bölgeyi başka bir ölümcül depremin vurmasından saatler önce, geçmiş hayatlarından kurtarabildiklerini kurtarmak için hasarlı veya yıkılmış evlerine girme riskini aldılar. Reuters düzinelerce insanın belgeler, mobilyalar ve elektrikli aletler gibi yeniden başlamalarına yardımcı olabilecek her şeyi almak için moloz yığınlarına tırmandığını, çatlak duvarlarda süründüğünü ve kırık merdivenlerden yukarı çıktığını gördü.
Türkiye ve Suriye'yi vuran ilk büyük depremden iki hafta sonra, Antakya’da yaşayan insanların çoğu şehri terk etti veya çadır kentlere sığındı. Pazartesi günü güney şehri yeni bir depremle salladığında, en az 6 kişi hayatını kaybetti
"Ne varsa kurtarmaya çalışıyoruz"
Yasir Bayrakçı, "Zarar çok büyük olduğu için elimizde ne varsa kurtarmaya çalışıyoruz. Devletin ne tür bir tazminat sağlayacağını henüz bilmiyoruz” dedi. Ailesi, 6 Şubat depremlerinde 15 kardeşten biri olan ablasını kaybetti. Altı gün sonra cesedini enkazdan çıkardılar. 28 yaşındaki doğalgaz borusu kaynakçısı, “Ölüleri geri getiremiyoruz. Ama hayatta kaldığımız için geriye kalan ne varsa çıkarmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Bayrakcı ve altı akraba, ağabeyinin evindeki eşyasını almasına yardım etmek için geri döndü. Daha küçük eşyayı çöp poşetlerine ve çuvallara doldurdular. İçeride, mutfak dolabının kapakları ardına kadar açılmıştı, duvarların boyası sıyrılmıştı ve çatlak ön cephe kısmen dökülmüştü. İkinci kattaki dairenin açık penceresinden, sırtlarında bir şilte, kanepeler ve bir çamaşır makinesi taşıdılar, sandaletlerle yürürken beton parçalarına takılmamaya çalıştılar. Aldıkları eşya, ailenin yakınlardaki bir köyde bulunan ve Bayrakçı'nın güvenli olduğuna inandığı evinde muhafaza edilecek. Bayrakçı, bu evi elleriyle inşa ettiklerini bu yüzden ona güvendiklerini söyledi.
Başka bir Antakya mahallesinde, Kinan al-Masri dairesinden bir miktar birikimini, pasaportunu ve doğum belgesi almayı umuyordu. İlk depremden bu yana birkaç günde bir sokağına döndü ancak yetkililer ona içeri girmenin çok tehlikeli olduğu konusunda uyardı. Akrabalarıyla birlikte yedi aileyi barındırmak için inşa ettiği mor kiremitli bina hasar gördü ama hala ayaktaydı, saksılar aldatıcı bir şekilde balkonlarda dimdik oturuyordu.
30 yaşındaki tercüman, "Sahip olduğumuz her şeyi bu binaya yatırdık. Şimdi yıkım zamanı" dedi. Akrabalarının hepsi güvende olmasına rağmen, caddesindeki çoğu yapının moloza dönüştüğü mahalleyi özlediğini söyledi.
Hala dik duran binaların telefon numaraları ve çatlak duvarlara karalanmış isimleri vardı, böylece yetkililer gerektiğinde sakinlerle iletişime geçebiliyordu. Birçok daire, duvarlarda hala asılı duran televizyonlar, açık banyo dolaplarında istiflenmiş tuvalet kağıtları ve bir oturma odası masasının etrafına yerleştirilmiş kanepeler ile zaman durmuş gibi görünüyordu.
"Riskli de olsa istiyoruz"
Yakındaki bir sokakta, bir aile bir yığın tabak, kilim ve bir fırınla çevrili bir şilte üzerinde oturuyordu. Daha ağır mobilyaları indirmek için bir vinç kiralamışlar ve operatörle fiyat konusunda görüşüyorlardı. Operatör, "Bu çok riskli" dedi. Hayal kırıklığına uğramış bir aile üyesi, "Yine de istiyoruz" diye yanıtladı.
Bilal İbrahim eşi ve çocuklarıyla birlikte ilk depremden sağ kurtuldu ancak ağabeyinin hayatını kaybettiğini söyledi. Enkaz altından çıkarıldıktan sonra ambulansa bindirilen ve henüz bebek olan yeğeni kayıptı ve İbrahim onu bulmak için bir hastaneden diğerine gidiyordu.
34 yaşındaki tamirci, yedi yıldır ailesiyle birlikte oturdukları apartman için yıkım kararı verildiğini ve bir şey almak için içeri giremeyeceğini söyledi. Gözyaşlarını tutmaya çalışarak konuşan İbrahim, “En önemli şey ailemin güvende olması. Kardeşimi kaybettim, tüm dünyayı kaybetmiş gibiyim” dedi.
Sadece ismiyle tanınmak isteyen Arsin, babasının yedi çarşafa sardığı eşyayla enkazdan aşağı iniyordu. En az bir derme çatma çuval, muhasebe işi için ihtiyaç duyduğu belgelerle doluydu. Mersin'de üniversite yurtlarında kalmak için evlerinden çıktıklarını söyledi.
Malatya ve Gaziantep'te eşya tahliyesi durduruldu
Malatya Valiliği, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen kentteki ağır hasarlı binalardan eşya tahliyesinin ikinci bir karara kadar durdurulduğunu bildirdi. Gaziantep Valisi Davut Gül de ağır hasarlı binalardan eşya almanın ikinci bir karara kadar yasaklandığını açıkladı.
"Hasarlı binalara lütfen girmeyin"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hatay'da meydana gelen depremin ardından yaptığı açıklamada vatandaşları hasarlı binalara girmemeleri konusunda uyardı. Oktay, "Vatandaşlardan gerek eşya almak için gerek herhangi bir şey kontrol etmek için hasarlı binalarına girmemelerini özellikle rica ediyoruz. Lütfen girmeyin. Kendi sağlığınızı düşünün, yakınlarınızı, milletimizi düşünün. Mala gelenin hepsi gelir ama cana gelmesin" ifadelerini kullandı.