6 Şubat'ta meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki deprem ve artçı sarsıntıların ardından Türkiye ve kuzey Suriye'de zemin yarıldı, çatladı ve farklı yönlere sürüklendi. Yerin zıt yönlerde 7 metre kadar hareket ettiği iki net kırılma yüzlerce kilometre uzanıyor. İlk 7,8 büyüklüğündeki depremin merkez üssünden yaklaşık 150 km uzaklıkta olan Hatay’ın Tepehan köyünde yüzeyde olağanüstü çatlaklar meydana geldi. 10 Şubat'ta çekilen drone görüntüleri, köydeki bir zeytinliği ikiye bölen çatlakları gösteriyordu.
"1906'da yaşanan depreme benziyordu"
Mahalle sakini Mehmet Temizkan, "Gece 04:20 civarında bir gürültüyle uyandık. İlk panikle kimse evden çıkıp çıkamayacağımızı veya hayatta kalıp kalamayacağımızı bilmiyordu. Umudumuzu yitirdik" dedi. NASA'nın Jet Propulsion Laboratuvarı'nda jeofizikçi olan Eric Fielding, ajansın Dünya Gözlemevi web sitesinde yaptığı açıklamada, "Bunlar, uzun bir dizi fay segmenti üzerinde yüzeye kadar parçalanan çok büyük ve güçlü depremlerdi" değerlendirmesini yaptı. Geniş alanda güçlü bir sarsıntı olduğunu belirten Fielding, “7.8 büyüklüğündeki depremin kırılma uzunluğu ve büyüklüğü, San Francisco'yu yerle bir eden 1906 depremine benziyordu” diye konuştu.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Chris Milliner tarafından sağlanan verilere göre, yarıkların her iki tarafındaki arazi zıt yönlerde hareket etti ve bazı yerlerde başlangıç noktasından 7 metre ileriye kadar gitti. Ana deprem, 7 metreye varan yer değiştirmelerle uzun bir kırılma yaşadı. 7.5'lik artçı şoktan daha kısa olan kırılma, arazinin yer yer 5 metreye kadar yer değiştirmesine neden oldu. Fay hattının hemen üzerindeki daha küçük kasabalar, en şiddetli sarsıntılardan bazılarına maruz kaldı. Ana kırılma, sanki bir haritadaki noktaları birleştiriyormuş gibi, bu yerleşim yerlerinin birçoğunu parçaladı.
Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nda sismolog olan Susan Hough, birçok durumda insanların kaynak nedenleriyle fay bölgelerinin yanında yaşadığını söyledi. Nüfus tahminlerine ilişkin bir Reuters analizi, fay zonunun yakınında inşa edilen yerleşim yerlerinin, kırılmaya yaklaştıkça daha yüksek nüfusa sahip olma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Ölümlerin ve bina çökmelerinin çoğu, fay bölgesinden uzaktaki büyük şehirlerde meydana geldi ancak uzmanlar bunun, altta yatan coğrafyayla ilgili olduğunu söyledi.
"İnşaatlar kayalar üzerine yapılmalı"
British Geological Survey'den bir sismolog olan Margarita Segou, yer hareketini artırma eğiliminde olan ovaların yumuşak topraklarındansa dağlık kayalar üzerine inşaatların yapılmasının daha güvenli olduğunu söyledi. Uydu görüntüleri, yüzeydeki yer değişimi açıkça gösterdi. Görüntülerin doğruluğu, arazi hareketinin izlenmesine olanak tanıyor. Planet Labs'den alınan görüntüler, Türkiye'de Nurdağı yakınlarındaki bir köyün tam ortasından geçen ve zeminin her iki tarafta da birkaç metre hareket ettiği açıkça belli olan bir yüzey kırılmasını gösteriyor.
Our #satellites have captured how the Earth has permanently shifted along a fault line in #Turkey following last week's #earthquake.
— Planet (@planet) February 17, 2023
📸 (1) : SkySat • Dulkadiroglu, Turkey • January 1, 2023
📸 (2) : SkySat • Dulkadiroglu, Turkey • February 14, 2023 pic.twitter.com/eN92q8ILkC
Başka bir görüntü, Kahramanmaraş'ın güneyindeki fay hattı üzerinde yer alan komşu köy Tevekkeli yakınlarında uzun bir çatlak ve yüzey hareketini gösteriyor. Tüm köy birkaç metre hareket etmiş gibi görünüyor ve çatlaklar tarlaları ve yolları kesiyor.
Depremler Dünya'nın yüzeyinde iki büyük çatlak açtı ve bunlardan uzun olanı Türkiye'nin güneyinde yaklaşık 300 km uzanıyor. British Geological Survey'de fahri araştırma görevlisi olan Roger Musson, "Bu büyüklükteki bir deprem, fayın oldukça uzun bir ölçüde kırılmasına neden oluyor" dedi.
Birleşik Krallık Deprem, Volkan ve Tektonik Gözlem ve Modelleme Merkezi (COMET) başkanı Profesör Tim Wright, "Bu kadar nüfuslu bir bölgede bu kadar uzun bir fayın olması korkunç" dedi. Uzmanlar, yüzey kırılmalarının, böylesine yıkıcı bir olaya neden olan süreçleri anlamalarına ve nihayetinde hayat kurtarmalarına yardımcı olacak değerli bir veri kaynağı sunduğunu söylüyor.
Wright, "Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, olayın kaynak modellerini oluşturmak için bu tür verileri kullanıyor" dedi. Wright, bu tür modellerin, yapıların deprem sırasında nasıl davranacağını ve bunların köprüler, yollar gibi temel altyapıyı etkileyebileceğini söyledi. Wright, “Uzun vadede, her depremi adli olarak anlamak, farklı bölgelerde gelecekteki olaylara hazırlanmamıza yardımcı oluyor” diye konuştu.