Washington Post İstanbul büro şefi Kareem Fahim, 14 Mayıs seçimleri öncesinde seçmenlerle konuştu. Fahim'in haberine göre kritik seçimler öncesi en önemli iki konu istikrar ve ekonomi olsa da birçok seçmen en çok cüzdanıyla ilgileniyor. Çilingir Kemal Şen, "Dünyanın çoğunda olduğu gibi bizim de alım gücümüz azaldı ama bence bu Türkiye'ye daha çok zarar verdi" dedi.
İstanbul'da yapılan görüşmelerde birçok seçmen, mali durumlarıyla ilgili benzer kaygılarını dile getirdi. Dünya çapında yakından izlenen ve Türkiye'nin Avrupa, Orta Doğu ve ABD ile ilişkilerinin yanı sıra Suriye'den Ukrayna'ya kadar uzanan çatışmalar üzerinde de etkileri olabilecek bir seçimde, pek çok seçmen ekmek ve tereyağı meseleleriyle meşgul. Bu kaygılar, Türkiye'nin uzun süredir lideri olan 69 yaşındaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, alışılmadık derecede birleşmiş bir muhalefet partisi grubuyla karşı karşıya getirdi.
Bazı seçmenler, özgürlük ve demokrasi açığı, mülteci akını ya da kadınlara yönelik artan şiddet gibi endişeleri gerekçe göstererek liderin değişmesi gerektiğini söyledi. Bazı destekçileri bile, değiştirilmesi gerektiğinden emin olmasalar da gensoruyu hak ettiğini söyledi. Birçok seçmen de son birkaç yıldır yükselen enflasyon ve Türkiye'nin para biriminin çöküşüyle damgasını vuran ekonomiyle ilgili endişelerinde birleştiler.
"Erdoğan'ın bir kez daha kazanmasını istiyorum"
Evli ve dört kızı olan 39 yaşındaki Şen, "Geçen yıl 10 kilo et alabiliyorsanız, şimdi sadece sekiz kilo alabiliyorsunuz" dedi. Dükkanında ithal edilen mallar döviz kuru nedeniyle daha pahalı hale geldi. Ekonominin durumu için Erdoğan'ı eleştirse de, krizin en kötüsünün geçtiği konusunda umutlu. Şen, "Erdoğan'ın bir kez daha kazanmasını istiyorum, son kez olsa bile, en azından ülkenin istikrara kavuşmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Ay sonunu zor getiriyoruz"
44 yaşındaki Duygu Çelik, sekiz ay öncesine kadar ev hanımıyken, yüksek enflasyon nedeniyle ailesine ek gelir sağlamak için bir kırtasiyede temizlikçi olarak çalışmak zorunda kaldığını anlattı. Çelik, ekonominin kötüye gitmesinden Türkiye'ye yerleşen Suriyelileri ve diğer yabancıları sorumlu tuttu. Çelik, "Bu benim için bir ırkçılık meselesi değil. Ülkelerinde bir savaş olduğunu biliyorum. Ama burada olmalarını doğru bulmuyorum. Örneğin, 14 bin lira ya da ayda yaklaşık 720 dolar kira ödeyemiyorum. Asgari ücret kazanıyorum, yani ayda 8 bin 500 lira. Kocam da çalışıyor. Üniversitede okuyan bir öğrencimiz var. Ay sonunu zor getiriyoruz" diye konuştu. Daha önce Erdoğan'a oy verdiğini de belirten Çelik, "Bir daha onlara oy vermeyeceğim" dedi.
"Daha önce hiç böyle olmamıştı"
Çelik'in tercih ettiği aday ise daha önce Erdoğan'a karşı aday olan ve kaybeden eski bir lise fizik öğretmeni olan Muharrem İnce. İnce'nin adaylığı, Erdoğan karşıtı oyları bölebileceğinden korkan diğer muhalif gruplar arasında şaşkınlık yarattı. 68 yaşındaki Hatice Özaydın, üç yıl önce ekonomi çökmeye başladığında oğluyla birlikte İstanbul'un Şirinevler semtinde bir kırtasiye dükkânı satın aldı. Ancak bugün burayı karşılayabileceklerinden şüphe ediyor. Ekonomik gerilemenin nedenini bilmediğini belirten Özaydın, "Daha önce hiç böyle olmamıştı" dedi. Ancak muhalefete sempati duymadığını söyleyen Özaydın, "Ekonomi kötü olsa bile yine Erdoğan'a vereceğim" diye konuştu.
Şirinevler'de, metro-otobüs istasyonunun yakınındaki bir meydanda, 28 yaşındaki Nuri Bora Demir, seçimin kendisine sadece birkaç yıl içinde yaşam standardımdaki farkı düşündürdüğünü söyledi. Bir gümrük şirketinde çalışan Demir evli ve bir erkek çocuk babası. Eskiden onun durumundaki vatandaşların tatil planı yapabildiğini aktaran Demir, "Şimdi hiçbir şey satın almaya gücüm yetmiyor" dedi. Demir, "Üniversite mezunları sadece devlet işlerine, polis memurluğuna ya da Burger King'de kasiyerliğe umutla bakabiliyor. Her şey ekonomiye geri dönüyor" ifadelerini kullandı. Ancak seçimlerin bunları değiştirebileceğinden pek umutlu olmayan Demir, "Kendi yaş grubuma baktığımda bizim için bir aday göremiyorum. Adaylara bakarsanız hepsi oldukça yaşlı" diye konuştu.
"Değişim istiyoruz"
Beşiktaş'taki Bahçeşehir Üniversitesi'nin önünde arkadaşlarıyla oturan 24 yaşındaki Yunus Emre Hasbek, seçimdeki ana meselenin özgürlük olduğunu söyledi. Soyadını vermek istemeyen 22 yaşındaki arkadaşı Said ise "Basın özgürlüğü" diye ekledi. Üniversite öğrencileri, tüm hayatlarını tek bir lider altında geçirdiklerini ve artı değişim istediklerini söylediler. Said, "Erdoğan hakkında hiçbir şey söyleyemezsiniz" dedi.
