06 Ekim 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 09.09.2022 04:30 | Son Güncelleme: 10.09.2022 15:29

Eyvah! Erkekler artık arkadaş edinemiyor

Her beş bekar erkekten biri hiç yakın arkadaşı olmadığını söylüyor. Bu durum Alzheimer, uyku bozukluğu, yüksek tansiyon, kalp, diyabet, kaygı, kanser gibi hastalıkları tetikliyor
Eyvah! Erkekler artık arkadaş edinemiyor

Yeni bir araştırmaya göre erkeklerin eskisine göre daha az yakın arkadaşları var ve bu durum sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Araştırma ABD üzerine yapılmış ancak gerekçeler de sonuçlar da evrensel. American Enterprise Institute (AEI) ve Gallup’un verilerine göre erkekler bir “arkadaş resesyonu” yaşıyor. Üstelik pandemi dönemi bu durumu daha da kötü hale getirdi. 

Araştırmaya göre en az altı yakın arkadaşı olan erkeklerin oranı 1990’da yüzde 50’nin biraz üzerindeydi. Bu oran 2021’de yarı yarıya düştü. Şimdilerde her beş bekar erkekten biri hiç yakın arkadaşı olmadığını söylüyor. 

Araştırma, sosyal izolasyon yaşayan erkeklerin bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve bazı hastalıklara daha açık olduklarını gösteriyor. Bunlar arasında Alzheimer, uyku bozukluğu, yüksek tansiyon, kalp, diyabet, kanser sıralanıyor. Görüşüne başvurulan psikolog Prof. Niobe Way’e göre izolasyon toplumsal şiddeti de teşvik ediyor. 

Neden yalnızlar?

Peki erkeklerin arkadaşlık kurmak ve sürdürmekte sorun yaşamalarının sebebi ne? Olay ailede başlıyor. Genç Amerikalılar artık aileleriyle daha uzun süre yaşıyor ve bu nedenle de hane dışındaki insanlarla daha az bağ kuruyorlar. Bir başka araştırmaya göre 18 ile 29 yaş arasındaki ABD’li gençlerin yüzde 52’si aileleriyle yaşıyor. 

Arkadaşlıkların azalmasının nedenlerinden biri de artık evden çalışılması, iş yerine gidilmemesi. Hepimiz biliyoruz ki pandemi sonrası insanlar artık daha uzun saatler boyunca çalışıyor, daha sık iş değiştiriyor ve iş yerine daha az gidiyor. 

Açılamıyorlar

Ancak tüm bunlar sadece erkekler için değil kadınlar için de geçerli durumlar. Peki ya neden erkeklerin arkadaş sayısı azalıyor o zaman? Araştırmacılar erkeklerin duygularını saklamaya ve duygusal destek almamaya kadınlardan daha fazla eğilimli olduğunu söylüyor.

Örneğin katılımcılar arasında son bir haftada bir başkasından duygusal destek aldığını söyleyen kadınların oranı yüzde 41 iken, erkeklerin ise 21. Duygularını bir başkasıyla paylaşma konusunda da yüzde 48’e 30 gibi bir toplumsal cinsiyet makası var. Ayrıca erkekler arkadaşlarına onları sevdiklerini de daha az söylüyor. 

Bir önemli veri daha: Erkekler arasında fiziksel şiddet eğilimi yedi kat, intihar düşüncesi ise iki kat fazla. ABD’nin Ulusal Zihin Sağlığı Enstitüsü’nün çalışmasına göre erkeklerde yalnızlıkla intihar arasında bir bağ var. 

Klinik psikolog Ronald F. Levant, erkeklerin duygularını kelimelere dökmekte zorlanmalarını “normatif erkek duygu sağırlığı” diye tanımlıyor.  Levant’ın Emily Karakis ile yürüttüğü çalışmaya göre bu durumdan muzdarip erkeklerde ilişkiden tatmin ve iletişim kalitesi düşük, mahremiyet kaygısı yüksek.