Aynı anda hem aşıkların, hem balayı çiftlerinin hem de çocuklu ailelerin mutlu ayrıldığı bir ada düşünün. Sırt çantalı solo gezginler de keşfe geliyor, başını dinlemek isteyip telefonunu kapatan yoğun iş insanları da. Sığ kayalıklar, palmiyeler, Hindistan cevizi ağaçları ve şeker kamışı tarlaları ile çevrili Mauritius, Afrika’nın güneydoğusunda bulunan subtropikal bir ada ülkesi. Hint Okyanusu’nda, Madagaskar’ın yakınında yer alıyor. Farklı din ve kültürlerden insanların bir arada yaşadığı bir hoşgörü ülkesi. Camiler, kiliseler, tapınaklar, hepsi iç içe. Adaya ilk adımınızı attığınız anda Hindistan’a geldiğinizi; müziğini dinlediğinizde Afrika’nın tam ortasına düştüğünüzü; şık otellerini gördüğünüzdeyse Fransa’nın güneyinde olduğunuzu sanmanız büyük olasılık. Mauritius’u asıl çekici kılan da bu kültürel çeşitliliği. Kardeşçe aynı topraklar üzerinde barınıyorlar. Herkes hoşgörülü ve misafirsever. Milli parkları, bembeyaz kumsalları, mercan resifleri ve pırıl pırıl turkuaz denizi ile turistlerin her daim ilgisini çeken ada, görülmesi gereken yerler listesinde üst sıralarda. Rivayete göre Mark Twain “Tanrı’nın önce bu adayı yarattığını, onun güzelliğinden esinlenerek cenneti yarattığını” ifade etmiş. Bu haftaki rotamız, ünlü yazarın sözünün hakkını veriyor. İşte karşınızda özgür, sakin, uyumlu, romantik, güvenli ve hoşgörülü tavrı ile adeta yumuşak bir nehir gibi akan ada ülkesi Mauritius.
24.12.2021 04:30
10 durakta yeryüzü cenneti
Bembeyaz kumsalları, harika yemekleri, şelalelerle süslenen eşsiz doğası, farklı dinlerin güzel yapıları ve hoşgörülü tavrıyla yumuşak bir nehir gibi akan bir ada ülkesi Mauritius
Kış güneşiyle parlayan İspanyol şehirleri
15 Kasım 2024
Vizesiz Asya’nın en güzel festivalleri
18 Ekim 2024
Kyoto’nun büyüleyici sonbaharından 25 durak
11 Ekim 2024
Yola çıkmaya değer üç etkinlik
27 Eylül 2024
Şehrin kaosundan kaçış rehberi
Tüm Yazıları
20 Eylül 2024