İlk kez VR (sanal gerçeklik) gözlüğünü taktığımda, pandeminin başları ve en hararetli günleriydi. Üç arkadaş bir araya geldiğimiz bahçede, gözlüğü bana hazırlayan ev sahibinden şöyle bir soru geldi: “Nereye gitmek istersin?” Hiç düşünmeden cevap verdim. “New York!” Saniyeler içinde Madison Avenue’da yol alan bir açık hava otobüsünün üst katındaydım. Her şey o kadar gerçekti ki… Dev gökdelenler, ışıklı tabelalar, yanımdan geçen limuzin, Broadway gösterilerinin afişleri. Heyecanla bağırmaya başladım. Birkaç dakika sonra bu heyecan yerini hayal kırıklığına bırakmaya başladı. 27 yaşımın en güzel günlerini geçirdiğim bu koca şehir, gerçek olmayan bir simülasyonun içinden bana el sallıyor ve belki de bir daha New York’a hiç gidemeyeceğim gerçeğini yüzüme çarpıyordu. Gözlüğü ağlamaklı bir ifadeyle çıkarıp geri uzattım. Ben bu oyunda olmak istemiyordum. Aradan neredeyse iki koca yıl geçti. Sosyal medya devi Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg, şirketin ismini değiştirerek “Meta” yaptıklarını, internetin geleceğinin de Metaverse olduğunu ilan etti. Böylelikle sanal dünya üzerinden arsa alım satımı, markaların bu sanal evren üzerinde mağaza açma dönemi, artırılmış gerçeklikle ürün deneyimi, NTF ile dijital sanat broker’lığı ve artırılmış sanal gerçeklikle seyahat dönemi resmen başlamış oldu. Son 18 ayın gösterdiği gibi, seyahatin de pazarlamanı da dünyanın da geleceği artık eskisi gibi değil.
14.01.2022 04:30
Sanal dünyada gerçek tatil
Metaverse seyahati de yeniden şekillendiriyor. Üç boyutlu ve etkileşimli deneyimler sayesinde gideceğiniz destinasyonu önceden deneyimlemek mümkün. Seyahat acenteleri de bu geleceğe yatırım yapmaya başladı
Kış güneşiyle parlayan İspanyol şehirleri
15 Kasım 2024
Vizesiz Asya’nın en güzel festivalleri
18 Ekim 2024
Kyoto’nun büyüleyici sonbaharından 25 durak
11 Ekim 2024
Yola çıkmaya değer üç etkinlik
27 Eylül 2024
Şehrin kaosundan kaçış rehberi
Tüm Yazıları
20 Eylül 2024