25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
13.01.2023 04:30

Yapay zekâ yalan söyler mi?

Bilgisayarların işi, adı üstünde “bilgi işlemek”. İçlerini açıp bakabilseniz bunu lisedeki matematik dersinden hatırlayacağınız “ve”, “veya”, “değil” gibi “mantık işlemleri”ni gerçekleştirmelerine elveren küçük elektrik devrelerini inanılmaz bir hızda çalıştırarak yaptıklarını görürdünüz. Bilgisayarınızın yaptığı her şey, ekrana çizdiği her resim, çaldığı her ses, sorularınıza verdiği her yanıt, bu mantık işlemlerinden milyonlarcasının art arda icra edilmesiyle ortaya çıkar. Bilgisayar bir “mantık makinesi”dir.
Tümüyle mantık hesabına dayalı bu altyapının varlığı, ne yazık ki birçok akıllı insanın bilgisayarların neleri yapabilip neleri yapamayacakları hakkında yanlış bir fikre kapılmasına yol açmıştır. Bu yanlış akıl yürütme (bir hafta sonu köşe yazısının sınırları içinde) şöyle özetlenebilir: “Bilgisayarlar mantık sınırları dışına çıkamaz. Mantık kuralları doğru bilgilerden yanlış bilgiler çıkarsanmasına izin vermediği için bilgisayarlar insanların zahmetsizce yapabildiği (aynı anda birbiriyle zıt iki şeye inanmak, bir öyle bir böyle konuşmak vb. mantıksal çelişki barındıran) bazı bilişsel işleri gerçekleştiremez.”
Benim kuşağımdan birçok insanın yapay zekâ kavrayışlarını şekillendiren klasik Uzay Yolu dizisinin yakışıklı Kaptan Kirk ve sivri kulaklı yardımcısı Spak’ın kendilerini esir alan robotlara bile isteye mantıksızca davranarak “devrelerini yakmayı” başardıkları bölümü, bu fikri harika bir şekilde resmediyordu.
Bilgisayarlar çelişkili davranamayan, doğruluktan şaşamayan makineler olsaydı çok iyi olurdu elbet. Böyle bir garanti verilebilseydi bilgisayarların yaptıklarına ve dediklerine yüzde yüz güvenebilirdik. Ne yazık ki kazın ayağı öyle değil.