Kazakistan’da gaz fiyatları gerekçesiyle kimsenin beklemediği bir anda insanlar sokaklara döküldü. Birkaç gün içinde Rus askerlerinin müdahalesi, binden fazla sivilin ölümünün ardından olaylar bastırıldı. 5 Ocak ayaklanmasını “Amerikalılar mı İngilizler mi örgütledi” yoksa “yoksulluğa, otoriterliğe daha fazla tahammül edemeyen Kazakistan toplumunun içgüdüsel tepkisi miydi” tartışmaları sürecek elbette. Ama bence çıkarılacak en önemli ders toplumsal muhalefet örgütlü değilse, toplumun umuduna ve desteğine yaslanan bir muhalefet hareketi, siyasi önderlik yoksa kurulu düzene karşı kendiliğinden ya da manipülasyonlarla oluşan her kalkışma toplumları daha da geriye götürüyor. Olanları ve olacak olanları o toplumun dertleri, umutları, ihtiyaçları, talepleri değil küresel siyasi ve ekonomik yeni bölüşüm kavgasının aktörleri, güçleri belirliyor. Arap Baharı sürecinden çıkarılacak en önemli derslerden birisi de buydu. Eğer toplumun desteğini kazanmış bir muhalefet yoksa toplumların gerçek dertleri, değişim talepleri değişimi üretmeye yetmiyor. Yalnızca var olan iktidar mekanizmalarına, otoriterliğe, keyfiliğe, yoksulluğa örgütsüz itiraz bireysel ve yaygın şiddeti üretiyor, manipüle edilebilir hale dönüşüyor ve karmaşaya, kaosa giriliyor. Örgütsüz, öfkeli tepkiler can yakıcı biçimde bastırılırken ya devletsizleşme süreci başlıyor ya da daha sert bir otoriterleşmeyle sonuçlanıyor.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim