Netflix’in yeni yerli yapımı 50 m2, hayatını yeni bir mahallede yeniden kuran Gölge’nin hikayesi. Başroldeki Engin Öztürk karakterin tıpkı ismi gibi ‘sessiz, hacimsiz’ olduğunu söylüyor
Kült dizi Leyla ile Mecnun’un senaristi Burak Aksak yeni bir yapımla ekranlara dönüyor: Senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini Selçuk Aydemir’le birlikte üstlendiği 50m2 dizisiyle. Aslında ondan beklenen komedi janrının biraz daha ötesinde, dramatik ögelerin de çok kuvvetli olduğu bir karakter hikayesi bu. Engin Öztürk’ün ete kemiğe büründürdüğü Gölge’nin hikayesi... Gölge hayatını yalanlar üzerine kurduğunu anlamasının ardından, hiç tanımadığı bir arka mahallede 50 metrekarelik bir terzi dükkanına yine bir yalanla sığınıyor. Üstüne başka birinin kimliğini alıyor. Bu hikaye hem Gölge’nin hem de mahallede yaşayanların hayatını bambaşka bir yere götürüyor. Engin Öztürk, Burcu Biricik’le (onu da yakında Fatma dizisinin başrolünde izleyeceğiz) beraber katıldığı Netflix etkinliğinde 50m2 ile ilgili bilgiler verdi. Sorular hem izleyicilerden hem de Biricik’ten… Karakterin adı neden Gölge? Gerçek ismi değil, o da bunu biliyor. Ama isminin Gölge olmasının da bir anlamı var. Kendisi gerçekten gölge gibi sessiz, hacimsiz, istediği yere istediği zaman sızabilen bir adam. O yüzden Gölge. Nasıl bir mahalledeyiz? Burak (Aksak) yazdığı için kafamızda kurabileceğimiz mahallelerden biraz farklı, yani daha gerçekçi bir mahalle bu. Ama senaristimiz ve ikinci dört bölümümüzün yönetmeni Burak hikayeyi bir spermin döllenmesi serüveniyle anlattı bütün hikayeyi aslında. Mahalleye sperm geliyor (Gölge), fetüs oluşmaya başlıyor, her bölümün böyle bir anlamı var. Mahallemiz de rahim. Bir Robin Hood mu? Gölge’nin iyi veya kötü kavramı yok, hayatla ilgili bildiği birkaç şey var sadece. Buna göre hareket ediyor. “Zenginden alayım, fakire vereyim, güçsüzü koruyayım, güçlünün karşısında durayım” diye kahramanca tavrı yok. Bundan sonra olur mu bilmem ama tam olabilecekken bitiriyoruz biz işi. Gölge’nin ilginç yanı? Beni çeken hikaye, Gölge’nin bana da tanıdığım hiç kimseye de benzememesiydi. Benim için ilginç olan, Gölge’nin mahalleye girdikten sonra hemen çok tanıdık bir karaktere bürünmesiydi. Netflix’in nesi farklı? Bu tür sorulara cevap verilirken sanki tek fark süre bazındaymış gibi algılıyoruz. Ama aslında benim için böyle değil. Beş yıl önce mesela Uganda’da, Kanada’da izlenebilmemizin tek yolu Hollywood’da bir iş yapmaktı. Ama şimdi başka. En temel fark bence bu. Sürelerin kısalması bize daha az çalışma kolaylığı sağlamıyor ama gereksiz olanı atmış oluyoruz. Benzediği kahraman? Bu derece anti kahraman olup bu derece kahramana doğru giden, bu derecede yerelde bir karakter aradım, bulamadım... En etkileyici sahne? Gölge’nin hiçbir anlam aramadan hatta manasız bir hayat sürerken, sadece işini yaparken, geçmiş yaşamının tamamen yalan olduğunu keşfettiği bir an var. Kaybettiğini düşündüğü birini, bir şeyleri aslında kaybetmemiş olduğunu fark ediyor. O anı unutamam. Nasıl hazırlandın? Her karaktere bir dış gözle, bir ustayla çalışmayı seviyorum ve çok yararını gördüm. Ancak Gölge özelinde bir şeyler katmak yerine bir şeylerden arınmayı seçtim. Meditasyon yaptım, karanlıkta oturdum. Bazı duygulardan, etik kavramlardan sıyrılmaya çalıştım. Künye
50m2, BKM Yapımı, 2021 Senaryo: Burak Aksak, Yönetmenler: Selçuk Aydemir, Burak Aksak, Oyuncular: Engin Öztürk, Kürşat Alnıaçık, Cengiz Bozkurt, Aybüke Pusat, Tolga Tekin, Özgür Emre Yıldırım, Yiğit Kirazcı, Murat Kılıç, Gürkan Uygun