Geçen haftaki yazımda, yabancı yatırımcıların seçim sonrası Türk varlıklarına giriş için hazırlık yaptığını, bu bağlamda mevcut kur ve faiz seviyelerini yukarı çekecek yönde beklentileri şekillendirmeye çalıştıklarını, bunu da kendi kurumları tarafından yayınlanan Türkiye raporları kanalıyla yaptıklarını vurgulamıştım. Bu yönlendirmeyi iyi niyetli bulmadığımı da belirtmiştim ama kabul etmeliyim ki vatandaşımız üzerinde etkili de oluyorlar.
Geçen hafta yayınlanan ve aşağıda değindiğim Kapalıçarşı ile ilgili haber gibi gelişmeler, sonradan resmi olarak yalanlansa da, döviz talebinin arttığı ve TCMB’nin bunu karşılamakta giderek zorlandığı son günlerde, bu beklentinin güçlenmesine yardımcı oluyor.
Bilindiği gibi, ödemeler dengesi verileri bu yılın ilk iki ayında 18.8 milyar dolar cari açık verildiğini ve bunun dörtte üçünün finansmanının TCMB döviz rezervlerinden kaynaklandığını gösteriyor. Buna ilişkin ayrıntılara kutu içinde yer alan analizde değindim. Bu doğrultuda, ihracatçılar ve KKM kanalı ile yapılan yüklü alımlara ve swap-depo girişlerine rağmen yılbaşından 7 Nisan’a kadar Merkez Bankası’nın toplam döviz rezervlerinin 7.2 milyar dolar, net rezervlerin ise 13.1 milyar dolar gerilediği görülüyor.
Habere gelince, döviz işlemleri ile ilgili bankacılık sisteminde uygulanan sıkı kurallar ve arz sorunlarının Kapalıçarşı’yı yeniden döviz işlemlerinde operasyon merkezi haline getirdiği belirtiliyordu. Döviz ihtiyacını Kapalıçarşı’dan karşılayan kurumlara Merkez Bankası’nın da katıldığı ve Banka’nın “tekerlekli demir sandıklarla” her gün Çarşı’dan dolar topladığı, döviz fiyatına göre değişmekle birlikte her gün yaklaşık olarak... 260 milyon dolar alındığı belirtiliyordu.
Resmi açıklamada ise bahse konu araçların gün sonunda Kapalıçarşı’da kuyumcu ve döviz bürolarının kasalarında tutmak istemedikleri nakit veya altınların taşınması için kullanılan özel şirket araçları olduğu, TCMB’nin, Kapalıçarşı’da doğrudan herhangi bir döviz alım satım işleminde bulunmadığı gibi, haberlere konu olan görsellerde herhangi bir TCMB çalışanı bulunmamakta olduğu belirtildi.
İkna edici değil...
Öncelikle şunu belirtelim, diğer kurumlar bahsedilen döviz kısıtları nedeni ile bu tür işlemlere giriyor olabilir ama Merkez Bankası’nın böyle bir işe soyunmuş olması zaten hiç aklıma yatmamıştı. Ayrıca bankanın çarşıdan efektif topladığına yönelik haberlerin geçmiş yıllarda da yayınlandığını hatırlıyorum, ancak haberde verilen günlük rakamlar süreklilik ve düzenlilik varsayımı altında toplandığında çok yüksek rakamlara ulaşıyordu ki, bu açıdan da çok ikna edici durmuyordu.
Ancak bu tesptilerim sonrası şunu da belirteyim, TCMB gerçekten de doğrudan almıyor olabilir, ama sonuçta sistemde oluşan efektif fazlasının son adresinin kendisi olduğu gerçeğini değiştirmez.
Kapalıçarşı’nın resmi yalanlamada belirtilen, gün sonunda oluşan nakit döviz fazlalarını devredeceği yer zaten bankalar olacaktır. Bankacılar gayet iyi bilir, TCMB bankaların efektif işlemleri için kullandıkları ana merkezdir. Müşterilerin fiziki döviz talebine bağlı olarak fazlalık veya eksiklik durumu oluştuğunda TCMB ile fiziki ve kaydi döviz takası yapılarak sorun çözülür. Bu bağlamda, hem bankalar hem TCMB fiziki döviz talebini belirli ölçüde karşılayabilmek için döviz hacimlerine oranla belirli boyutta kısaca “efektif” olarak tabir edilen fiziki döviz tutarlar.
Efektif tutmanın banka açısından bir getirisi olmadığından ve tam tersine sigorta, güvenlik gibi bir sürü maliyeti olduğundan bankalar mümkün olabildiğince bu bakiyeyi düşük seviyede götürmek isterler.
Efektif tutarlarının ekonomik büyüme, ihracat-ithalat hacminin büyümesi veya dolarizasyon eğiliminin güçlenmesiyle yıllar içinde nominal olarak artması da çok doğaldır. Örneğin; 2018 öncesi bankalar efektif kasalarını toplamda 3-4 milyar dolar civarında tutarlarken, bu değer son yıllarda iki katına çıkmıştır. Ancak bu artış ılımlı bir trend şeklinde gerçekleştiğinden dikkat çekmemiş, buna karşılık TCMB’nin efektif kasasını 2022 yılı ortasından itibaren hızlı şekilde büyütmesi gündemde öne çıkmıştır. Yoksa sadece son haftaların verisine bakıldığında TCMB’nin efektif bakiyesinde bir artış değil tersine azalış yaşanmaktadır. Ancak bu bakiyede düşüş olduğundan hareketle de, dolaylı alım da yapılmadığı sonucuna varmak yanlış olacaktır. Bu durum pekala da TCMB’nin bankalardan topladığı efektifleri kaydi dövize dönüştürerek piyasaya yapılan döviz satışlarında kullanmasından da kaynaklanmış olabilir.
Bu doğrultuda, TCMB ve bankaların efektif kasalarındaki son durumu ve son yıllardaki gelişimini de yansıtayım dedim. Mart sonu itibarı ile efektif kasaları TCMB’de 8.5 milyar dolar ve bankalarda toplamda 7.1 milyar dolar düzeyinde görünüyor. TCMB ve bankaların toplamda ise 2021 yılı sonunda 13.2 milyar dolar olan efektif mevcudunun son durumda 15.6 milyar dolara çıktığı hesaplanıyor.