İşkembe çorbasını ilk içtiğimde altüst olduğumu hatırlarım. Belki yaşım küçüktü ve o sirkeli, bol sarımsaklı sosun tadı ve o hayvani koku kuvvetli gelmişti bana. Belki de o loş floresanla aydınlanmış, yerleri talaş ile kaplanmış işkembe salonunun kokusu, ortamı, işkembenin kalitesi, ne yiyecek olsam kötü olacağı hissini vermişti. Tüm gece çorbayı anarak uyumaya çalışmıştım. Daha sonraları büyükannemin evde yaptığı terbiyeli işkembe çorbasını isteksizce tattığımda terbiyenin faydasını anladım. Çorbanın tadı, kokusu, dokusu değişmiş, daha keyifli hale gelmişti. Ben hala terbiyeli işkembe çorbasını tercih ederim.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim