Geçenlerde yakın dostlarımın Çeşme’deki evinde şahane bir peynir tattım. Görüntüsü kumlanan bir tuluma benzer, içinde daha önce hiçbir peynirde almadığım bir aroması olan beyaz sarı bir peynir. Peyniri dostlarım hemen Çeşme’nin karşısındaki Sakız Adası’ndan almışlar. Aromada, hal böyle olunca damla sakızı aroması.
Bir an çocukluğum geldi damağıma. Biz de pek sık kullanırız sakızı. Mesela sakızlı muhallebi, sakızlı Türk kahvesi, sakızlı lokum, sakızlı helva, sakızlı dondurma, sakız likörü, sakızlı rakı gibi pek çok lezzete katarız sakızı. Çocukluğumda hatırlarım bakkallarda tezgâhın üzerinde selofana sarılı yarı saydam boncuk gibi taşlar satılırdı. Bu ne? Damla sakızı. Benim o güne kadar bildiğim sakız yumuşacık, aromalı, renkli ambalajlara sarılmış Mabel gibi tatlı sakızlar. Bunu tattığımda ise hiç tatlılık alamadım.