Çocukluğumda arkadaşlarımla bakkaldan bej renkte, espresso fincanı boyutundaki plastik kaplarda leblebi tozu alırdık. Kabın ağzını kapamak için üzerinde pembe renkli bir kağıt olurdu. Sanki shot bardağından içki içer gibi leblebi tozunu azar azar kafaya dikerdik. Bazen de yanında ufak bir kaşık verilirdi, efendi gibi yemek isteyenler için. O incecik pudra gibi toz her tarafımıza bulaşır, ağzımızdaki bütün tükürüğü emer, macun gibi olur ve yutulmaya çalışılırdı. Ağızdan boğaza kadar her yere yapışır, tıkardı bizi leblebi tozu. Ardından öksüren öksürene. Sonra da dişlere yapışmış olarak ağızda kalanını temizlemek için dakikalarca dilimizi ağzımızın içinde çevirirdik.
28.03.2025 04:30
Dikkat boğulmadan yiyiniz
1980’ler ile 1990’lar arası bir furyaydı leblebi tozu. Yerken insan boğulacak gibi oluyor ama bu ilginç yiyecek bugün hala satılıyor ve şekerli tatlarla çok uyumlu oluyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Sıvı kahvenin atası Türk kahvesi
05 Aralık 2025
Karalahanayı çiğ mi alırsınız, pişmiş mi?
21 Kasım 2025
Kuru kaymak yok olmamalı
14 Kasım 2025
Bizim beyaz peynirden Yunanların feta’sına
31 Ekim 2025
Bu neyin reçeli?
Tüm Yazıları
24 Ekim 2025