Bir Adana seyahatimde benim gibi yemek düşkünü Adanalı dostlarım beni sokak arasında bir kebapçıya götürdüler. Girişteki dolapta etleri seyrederken ritmik bir ses duymaya başladım. Sesin kaynağına doğru ilerledim. Kalın bir tablanın üstünde domates, maydanoz, soğan ve biberleri bir elinde iki bıçak tutmuş, bunları belli bir ritimle kıyan bir usta gördüm. Boş eliyle arada bir sumak, pul biber gibi baharatlar ekliyordu üzerine. Hani o meşhur tuz dökme hareketi var ya, halt etmiş bu ritmik, ellerle dansı andıran ustalığın yanında. Kıpkırmızı püremsi lezzeti sac bir kayık tabağa alıverdi.
07.07.2023 04:30
Ezme meze midir, sos mudur?
Anası ayrı güzel kızı ayrı
27 Aralık 2024
Talaş böreğini unutmayalım
20 Aralık 2024
Yılbaşı sofrası kurdeleli paket gibidir
06 Aralık 2024
Maç öncesi tükürük köftesi
29 Kasım 2024
Kaburgayı da doldurduk
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024