Bir Adana seyahatimde benim gibi yemek düşkünü Adanalı dostlarım beni sokak arasında bir kebapçıya götürdüler. Girişteki dolapta etleri seyrederken ritmik bir ses duymaya başladım. Sesin kaynağına doğru ilerledim. Kalın bir tablanın üstünde domates, maydanoz, soğan ve biberleri bir elinde iki bıçak tutmuş, bunları belli bir ritimle kıyan bir usta gördüm. Boş eliyle arada bir sumak, pul biber gibi baharatlar ekliyordu üzerine. Hani o meşhur tuz dökme hareketi var ya, halt etmiş bu ritmik, ellerle dansı andıran ustalığın yanında. Kıpkırmızı püremsi lezzeti sac bir kayık tabağa alıverdi.
07.07.2023 04:30
Ezme meze midir, sos mudur?
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Sıvı kahvenin atası Türk kahvesi
05 Aralık 2025
Karalahanayı çiğ mi alırsınız, pişmiş mi?
21 Kasım 2025
Kuru kaymak yok olmamalı
14 Kasım 2025
Bizim beyaz peynirden Yunanların feta’sına
31 Ekim 2025
Bu neyin reçeli?
Tüm Yazıları
24 Ekim 2025