Mısır Çarşısı’ndaki Pandeli restorana çocukken gitmiştim. Kalabalık bir masada ilk defa kağıtta levrek ismini menüde okuduğumda anlam verememiştim yemeğe. İşin aslı sipariş edemeyip birinin istemesini beklemiştim. Masada işi bilen biri yemeği sipariş ettiğinde heyecanla incelemiştim yemeği. Bir düz torak kabın içinde katlanmış yağlı kağıttan bir yemek geldi masaya. Garson büyük bir ustalıkla zarf gibi kağıdı açıverdi. Ortalığı buhar ve mis gibi bir balık kokusu kapladı. Göz ucuyla balığa baktım. Sulu sulu duruyordu benim de sevdiğim gibi. Hiç kavrulmamış, ısı tarafından hırpalanmamış, suyunu kaybetmemiş ve şahane pişmişti. Anlaşılan balığı kağıda sarıp pişirmek fırının o agresif sıcaklığından balığı koruyor, balığın suyunu kaybetmeden pişmesini sağlıyordu. İlk fırsatta ben de sipariş ettim kağıtta levreği. Gerçekten çatalla bile dağılan dokusu, sulu lezzeti balığın pişerken hiçbir şey kaybetmeden sadece piştiğini, kızarmadığını, kavrulmadığını gösteriyordu.
23.06.2023 04:30
Kağıttan en papillote’a
Kağıtta pişirme, fırında yakıttan tasarruf etmek için ortaya çıkmış. Fransızlar en papillotte derler. Uzak Doğu kültürleri ise muz ağacınınki gibi büyük yaprakları kullanırlar kağıt yerine. Ama en güzeli Pandeli’nin kağıtta levreğidir
Kaburgayı da doldurduk
22 Kasım 2024
Gavurdağı salsayı yener
15 Kasım 2024
Kişnişi sevenlerden misiniz?
08 Kasım 2024
Mis gibi Bodrum mandalini
01 Kasım 2024
Dubai çikolatası nereden çıktı?
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024