Çocukluğumdan hatırlarım büyükannemin mutfak masasında sulu köfte yapışını. Minik minik köfteleri masanın üzerinde elle yuvarlar, misketten az büyük boyutta şekillendirirdi. Daha sonra bu köfteleri una bulardı. Suyun içinde pişirince de ortaya açık renk soslu, harcında az pirinçli, kıvamlı bir köfte çorbası çıkardı. Aslında çorba demek biraz garip oluyor. Belki de sulu yemek demeliyim. Çok sevmiştim bu yemeği. Tam da Anglosaksonların dediği gibi bir ‘comfort food’du, yani ev yemeğiydi bu yemek. Ara sıra yapardı büyükannem bu sevdiğim yemeği. Yazın istersem “yok o kışlık yemek” derdi. Baharda veya yazın aynı köfteyi unsuz yapardı. Ona da sulu köfte derdi. Birinin suyu kıvamlıyken diğerinin suyu gevşek, ışık geçirgen, kullandığı salçadan dolayı kırmızıya çalan renkte olurdu. Köftelerle beraber küp küp doğradığı patates ve havuçları da eklerdi yemeğe.
16.02.2024 04:30
Mini mini köftelerle sulu sulu yemekler
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
Yağlı kara pek lezzetli
14 Şubat 2025
Köfte, piyaz ve pidenin yaşattığı haz
07 Şubat 2025
Çekirdek çitleme yarışması yapılsa ilk üçe gireriz
31 Ocak 2025
Karnabaharın binbir yüzü
24 Ocak 2025
Pastırma dilimlemek her babayiğidin harcı değil!
Tüm Yazıları
17 Ocak 2025