Çok severim kimyonu baharat olarak. Hem kokusu hem de yiyeceğe kattığı tat yemeği zenginleştirir, yeni bir boyuta taşır. Bazen geride var yok gibi durur kimyon, varlığını bile hissettirmeden yemeği zenginleştirir, bazen de varlığını bolca gösterir yemeğin önüne bile geçerek. Ben her iki halini de severim kimyonun.
Yıllardır tanıdığımı sanıyordum kimyonu. Bir gün Hatay’da tarihi çarşıda gezerken ünlü bir baharat dükkanının önünde şahane bir kimyon kokusu aldım havada. Durup anlamaya çalıştım bu alıştığım, bildiğim kimyon kokusundan katlarca daha kuvvetli ve güzel kokunun nereden geldiğini. Sonradan keşfettim işin özünü. Baharatçı kimyonu tohum olarak sergiliyordu çuvallarda dükkanının önünde. Kimyon isteyene de tohumları hemen orada değirmende çekip veriyordu. Taze çekilmiş kimyon demek böyle kokuyormuş dedim kendi kendime. Sonrasında baharatçı anlattı işin özelliğini. Buralılar kimyonlarını haftalık taze çekilmiş alırlar, böylece bayatlamaz diye anlattı. Benim bildiğim kimyon marketlerden küçük torbalarda aldığımız kimyon. Belki de aylar önce çekilip paketlenmiş. Ayrıca evdeki kavanozda da belki birkaç haftadır duruyor. Hal böyle olunca bozulmamış tabii ama nefasetinden kaybetmiş. Belki de Hatay’da yemeklerin bu kadar lezzetli olmasının bir nedeni de bu taze baharatlardır dedim kendi kendime.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim