23 Ekim
Bugün çok işimiz var. Yemekle uğraşacak zamanımız yok. Ama karnımızı da doyurmak gerekiyor. Dipfrizde falafel var. Hep tutuyorum, bittikçe yenisini yapıp donduruyorum. İşte böyle zamanlarda hayat kurtarıyor. Çıkardık öğle yemeği saatinden sadece yarım saat önce. Öyle donuktan kızartıveriyorum, mis gibi de oluyor. Hiç anlamazsın tazesinden ayırt edemezsin. Hatta hatta itiraf ediyorum, donuk olanı daha bile iyi oluyor. Ama oradaki esas mesele, malı sızma zeytinyağında kızartıyor olmam. Neyi gerçek zeytinyağında kızartırsan, o şahane bir kızartma oluyor. Ben zamanında lokantada da kızartmalarımı zeytinyağında yapardım. Biraz daha ekonomik olur umuduyla sızma zeytinyağını riviera olanıyla harmanlardım yarı yarıya, ama tabii beyhude bir çaba. Hiçbir şekli ekonomik olmazdı, olmadı ama olsun, şanımız yürüdü. Böyle detaylar yüzünden belki de yemeğiyle fanatik müdavimler yarattı kendine Kantin.
24 Ekim
Bugün Maksut’un Neolokal’deki BMWlicious projesi kapsamında çıktığı E70 rotasından aldığı ilhamla hazırladığı menünün daveti var. Öğlen gibi yola çıktık İstanbul’a. Neolokal’e yakın bir otelde konaklıyoruz ki, akşamın sonunda dönmesi kolay olsun, araba kullanmaya gerek kalmasın. Onun için yola çıkmadan bir tek poşe yumurta, zeytin granolası, yeni acı zeytin, süzme yoğurt ve filtre edilmemiş yeni yağımızla kahvaltı ettik. Evet, hasadı yaptık, yağımız çıktı. Acayip bir duygu bu. Bütün sene beklediğimiz, zeytini takip ettiğimiz, havayı, doluyu, ayazı, yağmuru takip ettiğimiz bir süreç. Bizim için yıl hasatla başlıyor, hasatla bitiyor. Hayatımızın esas takvimi bu. Gerisi boş.
25 Ekim
Hemen öğlen uçağıyla döndüm. Öğle yemeğine yetiştim. Ekin’le konuşmuştuk, personel yemeğini tıfıllar hazırlasın diye. Terbiyeli kereviz ve pilav. Bir de salata yapmışlar, pek güzel doyduk. İçimiz ısınarak, suyunu kaşıklayarak yedik. Hazıra konmak da iyi oluyormuş.26 Ekim
Artık 30’undaki etkinlik için geri sayımdayız. Personel yemeği sadece karın doyurmalık bir şeye dönüyor bugün itibariyle. Kısa yollu bir erişte yaptık. Tamamı elde rafta, buzdolabında, kilerde ne malzeme varsa onlarla. Dipfrizden et suyu, kavanozdan kuru domates sosu, tabii kendimizin, bir de malum kavanozda kavurma yapıyorum, onun sonu. Erişte zaten fırınlanmış kendi imalatımız. Erişteyi tepsiye yaydım, üstüne kavurma, kaynak et suyu. O tıngırdayıp yumuşayınca, bir de ıspanak vardı az biraz kalmış, onu da katıverdim aralara. Ateşten alınca, bol değirmen karabiber ve hafiften sulandırdığım kuru domates sosu. Uydurmasyon yollu bir saçaklı oldu.