05 Kasım 2024, Salı Gazete Oksijen
23.07.2021 04:30

Sahte şiirleri paylaşmayalım

Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.  Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.” Nazım Hikmet  Sosyal medyada en sık paylaşılan şiirlerden biridir bu. Ama ne yazık ki (!) Nazım’ın böyle bir şiiri yok. Direniş sözünü de hiç kullanmamış şiirlerinde.  Şunlar da büyük ustanın adıyla paylaşılan uydurmalar: ‘’Biraz daha sabır/ Biraz daha inat / Kapının arkasında bekleyen / Ölüm değil hayat...”  “Kalbimde maziden bugün izler var / Her siyah saatim bu izle erir” “Sabahın sahibi vardır. Gün daima bulutta kalmaz. Her hal ilerdedir; yaşanacak günlerin en güzelleri…” “Bir tek ülke istiyorum adı Dünya/ Bir tek ırk istiyorum adı İnsan/ Bir tek kaynak istiyorum adı Sevgi.” Bunlar yine hallice, bir de ‘’Seni bırak kalbi/ Sende bırak’’ vs gibi hem duygu hem estetik hem Türkçe bakımından felaket ve ‘’kitsch’’ örnekler var. Bunların altında Nazım Hikmet imzası görmek tatsız bir duygu uyandırıyor. Sevgilisinden ayrılan ya da yüz bulamayan delikanlı hemen telefona sarılıp ya da internet kafeye gidip bir şey yumurtluyor ve okunması için altına ünlü şairlerimizden birinin adını ekleyiveriyor.  İşin daha vahim yanı ise birçok okur yazar kişinin sosyal medyada önüne düşen bu saçmalıkları beğenip kullanmaya başlaması, telefonunu çıkarıp eş dost toplantılarında okuması.  Nazım Hikmet Vakfı büyük şairin estetik düzeyini çarpıtan bu sahte şiirleri önlemek için elinden geleni yapıyor ama ne yazık ki yanlış daha hızlı yayılıyor.  

SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ 

Bu sahtecilik akımından ne Mevlana kurtulabiliyor, ne Oktay Rifat ne Turgut Uyar, ne Orhan Veli.  En çok haksızlığa uğrayan şairimiz ise Can Yücel. Yazdığı şiirlerde sahte ve ucuz duygusallığa, vıcık vıcık arabesk kullanımlara hiç yüz vermemiş olan Can Yücel adıyla, yüzlerce sahte şiir paylaşılıyor.  Şairin eşi Güler Yücel de bu çarpıtmalardan dertli. Kemal Öncü’ye verdiği röportajda diyor ki: “Örneğin ‘Her şey sende gizli’ diye bir şiir var. Mistik, kaderci, boşverci, metafizik bulamaçlı bu şiirlerle Can’a karşı adeta faili meçhul bir kampanya yürütülüyor gibi. Can’ın şiiri şiir gibi şiirdi... Ne o öyle ‘Ömür dediğin bir gündür/ o da bugündür...’ ye, iç, eğlen keyfine bak gerisine aldırma mesajı? Can muhalif bir şair, söyleyeceğini eğilip bükülmeden dobra dobra söyleyen bir şair, ziyaret edenlerin şaşırdığı iki göz odada oturup üreten bir şair...”  Sahte Can Yücel şiirlerini ortaya çıkarmak için büyük emek veren Prof. Semih Çelenk bu önemli konuda bir duyarlık yaratmak için sosyal medyada paylaşılan 50 sahte şiiri duyuruyor.  1.Bağlanmayacaksın 2.Kadın Dediğin 3.Erkek Dediğin 4.Seninle Olmanın En Güzel Yanı 5.Anladım 6.Herşey Sende Gizli 7.Eğer 8.Herkes Gitmek İstiyor 9.Sevdiğin Kadar Sevilirsin 10.Sağlık Olsun 11.Tam zamanında Yaşamak (Yaşamak Zamanı) 12.Tersten Yaşamak 13.Biraz Değiştim 14.Bir gün Anlarsın 15.Gitmek 16.Seninle Yaşlanmak İstiyorum 17.Asla Keşkelerim Olmadı 18.Özledim Seni 19.Bilmelisin ki 20. Boşver ve Yaşı Başı 22.Olmuyorsa Zorlamayacaksın 23.Ben Benden Olgun İnsan İsterim Karşımda 24.Öyle Sabah Uyanır Uyanmaz Fırlama Yataktan 25.Farkında Olmalı İnsan 26.Bir Eşi Olmalı İnsanın 27.Unutma 28.Sevgi Emekmiş 29.Özleme Dair (Kim Özlerdi?) 30. Ömür Dediğin Bir Gündür O da Bugündür 31.Aşk Ayakkabı Gibidir 32.Rakı İçen Kadınlar 33.Ateş ve Su 34.Ülke Bölünsün İstiyorum 35.Kadınım Ben 36.Senin İçin Yasak Dediler 37.Bayram Şiiri 38.Dostlar Irmak Gibidir 39.Öye Bir Hayat Yaşadım ki 40.Bir Yolun varsa Gidilecek 41.Ömür Dediğiniz Nedir Ki 42.Fakirin Gayrimeşru Çocuğu 43.Ey Yüreğim 44.Özlersin 45.Hepsi Bu 46.Bir şey Eksik 47.Kendimden Özür Diliyorum 48.Bir Kadını Ağlatmak 49.Ölüm Bir An 50.Galiba Yoruldum

BAYRAM YAZISI

Bazen de gerçek yazarlara ve şairlere ait olan eserler, başkalarının adıyla paylaşılıyor ve başlıyor bir kargaşa. Son bayramda binlerce kişi şu metni Can Yücel imzasıyla paylaştı: Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...  Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık... Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır. Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp “Çok şükür bugünü de gördük” diyebilmek... Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır. Ne var ki yazı Can Yücel’e değil, Can Dündar’a ait. Defalarca açıklanmasına rağmen bu yanlış ısrarla sürdürülüyor. 

GÖKYÜZÜ HERKESİNDİR

Bu ortamdan bendeniz de nasibini alıyor tabi. 1988 yılında yazıp bestelediğim bir şiirden “Gökyüzü Herkesindir’’ adlı bir albüm yayınlamıştım. Şiir şöyleydi: “Bir gün çok bunalırsan Denizin dibinde, yosunlara takılmış gibi soluksuz… Sakın unutma gökyüzüne bakmayı Gökyüzü senindir Gökyüzü herkesindir” Kim yaptıysa bu şiirimi birileri Nazım Hikmet adıyla yayınlamış. Elbette bana bir yandan onur verir bu durum ama sanki büyük ustanın şiirinden intihal yapmış, onun şiirini kendi adımla yayımlamış duruma düşmemek için işin aslını anlatmaya koyuldum. Sosyal medyada hemen itirazlar yükseldi. “Hayır, ben biliyorum bu şiir Nazım Hikmet’in” diye cevaplar yağmaya başladı. “Yahu kardeşim sen mi bileceksin, ben mi bileceğim. Kalemi alıp ak kağıda elimle yazdığım dizeler nasıl benim olmaz. İstersen 1988’de çıkan albümün kapağına bak” demek geliyor insanın içinden ama hangi birine cevap yetiştireceksin. Şiirlerimi topladığım kitabım adı da “Gökyüzü Herkesindir” zaten.  Ne yazık ki yalnız bu şiirimin değil, pek çok beste ve şiirimin başına geliyor bu durum.  Besteleri önce hangi şarkıcıdan duyarsa onun sanıyor dinleyici. Şiirler de zaten orta malı.   Karacaoğlan der ki Bütün bu deneylerden sonra halk şairlerimizin niçin en son kıtaya isimlerini ya da mahlaslarını yerleştirdiklerini iyice anladım.  Pir Sultan der ki, Karacaoğlan der ki, Dadaloğlu der ki,  Veysel der ki,  Mahzuni der ki….Yüzyıllarca süren bu geleneğin sebebi, eserine sahip çıkma, imza atma gereği. Yoksa bu eserleri herkesin kendisine ya da başkasına mal etmek istediklerini biliyorlar.  Kısacası dostlar;   “Zülfî der ki kanmayın sahte söze  Edep erkan hakikat yaraşır bize’’