Maggie Astor / The New York Times
Eugene V. Debs'in bir asırdan uzun bir süre önce bir hapishane hücresinden kampanya yürütmesinden bu yana Amerika Birleşik Devletleri şu anda yaşananları yaşamadı: Ağır suçlardan hüküm giymiş önde gelen bir aday başkanlık için yarışıyor. Ve bu aday daha önce hiç kazanma şansı olan biri olmadı.
New York'ta bir jüri perşembe günü eski Başkan Donald Trump'ı bir yetişkin film yıldızına yapılan sus payı ödemesini örtbas etmek için iş kayıtlarında tahrifat yapmaktan suçlu buldu. Trump, ikisi federal ve biri Georgia'da olmak üzere üç davada daha düzinelerce başka suçla itham edildi. Şimdilik herhangi bir resmi kampanya kısıtlamasıyla karşı karşıya değil ve anketlerde oldukça rekabetçi durumda. Ancak New York'taki davada ceza 11 Temmuz'da açıklanacak , diğer davalar hala devam ediyor ve Anayasa ve ABD yasaları, ortaya çıkan ve çıkabilecek soruların sadece bir kısmı için net cevaplar içeriyor. Diğerleri ise ülkeyi, büyük kararların federal yargıçların elinde olduğu, bilinmeyen bir noktaya götürebilir. İşte davalara dair cevabı bilinenler ve bilinmeyenler:
Trump mahkumiyetinden sonra hala aday olabilir mi?
En basit soru bu. Cevabı evet. Anayasa başkanlar için çok az uygunluk şartı getiriyor. En az 35 yaşında olmaları, doğuştan vatandaş olmaları ve en az 14 yıldır Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşıyor olmaları gerekiyor. Karakter veya sabıka kaydına dayalı herhangi bir sınırlama yok. Bazı eyaletler suçluların eyalet ve yerel makamlara aday olmalarını yasaklarken, bu yasalar federal makamlar için geçerli değil.
Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin her eyalette genel seçim oy pusulalarında garantili yerleri var ve partiler seçim yetkililerine kimin ismini koyacaklarını söylüyorlar. Eyaletler, teorik olarak, temiz bir sabıka kaydı gerektiren bir yasa çıkararak Trump'ı oy pusulasından uzak tutmaya çalışabilirler ancak bu yasal olarak zayıf bir zeminde olacaktır. Loyola Hukuk Fakültesi'nde seçim hukuku alanında uzmanlaşmış bir profesör olan Jessica Levinson, “Eyaletlerin seçimlerin zamanını, yerini ve şeklini belirlemelerine izin veriyoruz. Ancak bence anayasayı doğru şekilde incelersek, eyaletin yeni maddi gereklilikler eklemesine izin verilmiyor" dedi.
Bu görüş hukuk uzmanları arasında evrensel olmasa da, 2019'da Kaliforniya'nın adayların ön seçimlerde oy pusulalarında yer alabilmeleri için vergi beyannamelerini açıklamalarını zorunlu kılan bir yasayı kabul etmesinin ardından mahkemede galip geldi. Bir federal bölge yargıcı, büyük olasılıkla anayasaya aykırı olduğunu söyleyerek yasanın yürürlüğe girmesini engelledi. Kaliforniya Yüksek Mahkemesi de oybirliğiyle yasayı eyalet anayasasını ihlal ettiği gerekçesiyle iptal etti ve dava ABD Yüksek Mahkemesi'ne ulaşmadı.
Peki ya 14. değişiklik?
Yüksek Mahkeme Mart ayında oybirliğiyle aldığı bir kararla eyaletlerin Trump'ı, Anayasa'yı destekleme yemini ettikten sonra ayaklanma veya isyana karışan kişileri diskalifiye eden 14. Değişikliğin 3. Bölümü uyarınca oy pusulalarından uzak tutamayacağına hükmetti.
Çok sayıda dava, Trump'ın 6 Ocak 2021'den önceki ve 6 Ocak 2021'deki eylemlerinin (bu eylemler hakkında açılan iki ceza davasının konusu, ancak mahkum edildiği davanın konusu değil) bu kıstası karşıladığını ileri sürdü. Aralık ayında Colorado Yüksek Mahkemesi Trump'ın seçilme yeterliliğine sahip olmadığına hükmetti ve Maine Eyalet Sekreteri de aynı yönde karar verdi.
Ancak muhafazakar bir çoğunluk tarafından yönetilen ve üç üyesi bizzat Trump tarafından atanan Yüksek Mahkeme, federal makamlara aday olanlara karşı 3. Bölümü uygulama yetkisinin yalnızca Kongre'ye ait olduğu sonucuna vardı. Üç liberal de dahil olmak üzere yargıçlardan dördü, diskalifiye için daha geniş bir seçenek yelpazesine izin verilmesini istedi. Cumhuriyetçiler Meclis'in kontrolünü elinde tutarken Kongre bunu yapmayacak. Ayrıca 14. Değişiklik ceza davalarından ayrı, yani seçimle ilgili davalardaki mahkumiyetler de Trump'ı diskalifiye etmeyecektir.
Parti adayı değiştirebilir mi?
Trump Cumhuriyetçi kurultay delegelerinin çoğunluğunu elde ettiğine göre, partinin başka birini aday gösterme mekanizması yok. Partinin resmi kurultay kurallarına göre, bir delege ön seçim sonuçlarının kendisini bağladığı kişiden başka birini desteklemeye çalışırsa, bu destek tanınmaz. Üst düzey Cumhuriyetçiler de başka bir adaya ilgi göstermedi.
Kurultaydan sonra yarıştan çekilmek zorunda kalırsa, parti liderleri o zaman onu değiştirebilir; 2016'da kadınların cinsel organlarına dokunmakla övündüğü “Access Hollywood” kasetinin yayınlanmasından sonra bunu yapmayı düşündüler. Ancak partinin onun etrafında ne kadar güçlü bir şekilde döndüğü göz önüne alındığında bu pek olası değil.
Trump hapishaneden seçilirse ne olur?
Kimse bilmiyor. Berkeley'deki California Üniversitesi'nden anayasa hukuku uzmanı Erwin Chemerinsky, “Şimdiye kadar olanlardan çok uzaktayız. Bunlar sadece bir tahmin" dedi. Yasal olarak, Trump hapse atılsa bile başkan olmaya uygun olmaya devam edecek. Anayasa bunun aksine bir şey söylemiyor. Levinson, “Anayasayı hazırlayanların bu duruma düşeceğimizi hiç düşündüklerini sanmıyorum” dedi. Uygulamada, hapisteki bir başkanın seçilmesi, neredeyse kesinlikle mahkemeler tarafından çözülmesi gereken yasal bir kriz yaratacak.
Teorik olarak Trump'ın yetkileri, başkanın makamının yetki ve görevlerini yerine getirememesi halinde yetkilerini başkan yardımcısına devretmesini öngören 25. Madde uyarınca elinden alınabilir. Ancak bunun için başkan yardımcısı ve kabine üyelerinin çoğunluğunun Trump'ın görevlerini yerine getiremeyeceğini ilan etmesi gerekir ki bu kişilerin Trump'ın kendisi tarafından atanan sadık kişiler olacağı düşünüldüğünde uzak bir ihtimal.
Daha büyük olasılıkla Trump, tutukluluğunun başkan olarak anayasal yükümlülüklerini yerine getirmesini engellediği gerekçesiyle serbest bırakılması için dava açabilir. Eğer seçimden önce iki federal davadan birinde mahkum edilirse ki avukatlarının her iki davayı da ertelemedeki başarısı göz önüne alındığında bu ihtimal giderek azalıyor ve Kasım ayında kazanırsa, göreve geldikten sonra kendini affettirmeyi ya da cezasını hafifletmeyi deneyebilir. Bu durumda mahkumiyeti devam edecek ancak hapis cezası sona erecektir. Her iki eylem de başkanlık yetkilerinin olağanüstü bir şekilde kullanılması anlamına gelir ve “kendi kendini affetmenin” anayasaya uygun olup olmadığı konusunda nihai karar mercii Yüksek Mahkeme olacaktır.
Chemerinsky, Başkan Joe Biden'ın da görevden ayrılırken Trump'ı “Halk kararını verdi ve yönetebilmesi için onu affetmem gerekiyor” diyerek affedebileceğini söyledi. Ancak New York davasıyla ilgili olarak başkanlık affı bir seçenek değil ve Georgia davasında da olacak, çünkü başkanın eyalet suçlamaları için af yetkisi bulunmuyor.
Ya davalar devam ederken seçilirse?
İki federal davada büyük olasılıkla Trump'ın atayacağı bir başsavcı suçlamaları geri çekecektir. Adalet Bakanlığı, Nixon döneminde 1973 tarihli bir notta ana hatları çizilen bir politika olarak, görevdeki başkanları suçlamıyor. Halihazırda hakkında suçlama bulunan yeni bir başkanla ilgili olarak ne yapılacağına dair bir politika geliştirmek için şimdiye kadar herhangi bir durum olmadı. Ancak görevdeki başkanların suçlanmamasının gerekçesi görevlerini yerine getirmelerini engelleyeceği varsayımsal senaryo için de geçerli.
Trump yönetimindeki bir Adalet Bakanlığı'nın erişemeyeceği bir eyalet ceza yargılaması olan Georgia davasına ne olacağı ise daha zor bir soru ve ülkenin bu konuda bir yol haritası geliştirmesi için hiçbir neden yok. Mahkeme 1997 yılında verdiği Clinton v. Jones kararında Başkan Bill Clinton aleyhine açılan bir davanın devam etmesine izin vermişti. Ancak bu dava cezai değil sivil bir davaydı ve hükümet tarafından değil bir vatandaş tarafından açılmıştı.
© 2024 The New York Times Company