Vivian Yee, Ameera Harouda / New York Times
13 Temmuz Cumartesi günü Gazze Şeridi'ndeki insanlar sınırlı gıdayla kahvaltı yaparken ya da çay içerken patlamalar başladı. İnsanlar çocuklarını uyandırıyor ya da yolda yürüyordu. Aniden El-Mevasi'den felaket sesleri yükselmeye başladı. Oysa ki İsrail günler önce burayı güvenli bölge ilan etmiş ve on binlerce Filistinli bir zamanlar seyrek nüfuslu olan bu bölgeye sığınmıştı.
Bu tanıma rağmen İsrail cumartesi sabahı bölgeye hava saldırısı düzenledi ve Hamas'ın en üst düzey askeri komutanı ile bir başka askeri liderini hedef aldığını açıkladı. Ertesi gün ana hedefin öldürülüp öldürülmediği belirsizliğini korurken, Gazze sağlık yetkilileri saldırıda yaklaşık yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 90'dan fazla kişinin öldüğünü ve 300'den fazla kişinin de yaralandığını söyledi.
38 yaşındaki Ahmed Yusuf Khadra, saldırısı sırasında ailesiyle birlikte çadırda kahvaltı yapıyordu. Çadırları üzerlerine çöktü ve cesetlerin etrafa savrulduğunu gördü. Kendisi de kuma gömülen Khadra, olanları zar zor algılayabildiğini söyledi. "Neydi, ne oldu, ne olacak? Anlamadık. Böyle bir anda tek bir şey düşünürsünüz. Size ne oldu ve birlikte olduğunuz insanlara ne olmuş olabilir? Öldüler mi?" diyerek kendisiyle birlikte çadırda bulunan dört çocuğunun yaşadığı paniği anlattı.
İsrail 100 çadırlık 2 kampı vurdu
Beş dakikadan fazla bir süre boyunca, her biri bir öncekini takip eden ve aralarında bir dakikadan az bir süre olan patlamalar duyduğunu söyledi. Sonrası yangın, duman kum ve cesetlerdi. Saldırıların her birinde en az 100 çadır bulunan iki kampı vurduğunu, her çadırda yedi ya da sekiz kişilik bir ailenin yaşadığını, ayrıca kampın içinden geçen yolu ve yakındaki üç katlı bir binayı da vurduğunu söyledi. Saldırılar nedeniyle başı kopan ve ikiye bölünen insanlar gördüğünü söyledi. Kurtarma ekipleri yardıma geldiğinde onların da füzelerle vurulduğunu söyledi.
'Hayatımda hiç böyle sahneler görmemiştim'
82 yaşındaki Fawzia Al Shaikh, oğlu ve kızıyla çay içtikten sonra ellerini yıkamaya gitmişti. O sırada ailesinin çadırının yarısı yıkıldı. Kızı dehşet içinde kaçtı; Al Shaikh'in iki torunu "Annem nerede?" diye ağlayarak ona doğru koştu. Al Shaikh, onları taşıyamadığı için onlarla birlikte koşmaya çalıştığı sırada başka bir füze atıldı ve alevler yollarını kapattı. Bir yandan dua ediyor, bir yandan da torunlarını sakinleştirmeye çalışıyordu. Sonra bir füzenin daha önüne düştüğünü ve duman nedeniyle nereye gideceklerini göremedğini söyledi. Bir şekilde biraz daha ilerleyebildiklerini, genç bir adamın onları bulduğunu ve kızları ambulansların yaralıları götürdüğü bir alana taşımasına yardım ettiğini söyledi.
Sonunda Al Shaikh, daha sonra eli ve bacağı kesilmek zorunda kalan kızını gördü. Uzuvlarını kaybetmiş daha pek çok kişi olduğunu ve kumda yarı gömülü halde pek çok insan olduğunu söyledi. Al Shaikh, "Ölümü kendi gözlerimle gördüm. Hayatımda hiç böyle sahneler görmemiştim" dedi.
İnsanları yerde tedavi etmek zorunda kaldı
Yaralıların birçoğu ambulansla Nasır Hastanesi'nin acil servisine götürüldü; personel, Gazze'deki üst düzey Birleşmiş Milletler insani yardım yetkilisi Scott Anderson'a Mevasi'deki saldırılarda 130'dan fazla kişiyi tedavi ettiklerini söyledi. Anderson, hastaneyi ziyaret ettikten sonra verdiği bir röportajda, saldırıdan önce zaten kapasitesinin üzerinde olan acil servisin kısa süre içinde insanları yerde, banklarda, şiltesiz yataklarda veya şilteler üzerinde tedavi ettiğini söyledi. Anderson, yaralıların çoğunun çocuk olduğunu, hastanedeki diğer insanların ise saldırılar sırasında kaybettikleri yakınlarını aradıklarını ve pek şansları olmadığını söyledi. Tanıştığı 18 yaşındaki bir kadının ekim ayındaki yaralarının izini taşıdığını söyledi. Kadın o dönemki yaralanmadan sağ kurtuldu ancak cumartesi günkü saldırıda belden aşağısı felç oldu.
İsrail-Hamas savaşının başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 38.000'den fazla insan öldürüldü. Gazze yetkililerine göre bu rakamlar siviller ve savaşçılar arasında ayrım yapmıyor. İsrail işgali, Hamas'ın İsrail'e sınır ötesi bir saldırı düzenlemesinin ardından başladı ve İsrailliler bu saldırıda yaklaşık 1.200 kişinin öldüğünü söylüyor.
İsrail sorumluğu Hamas'a yükledi
İsrail, savaş sırasında yaşanan sivil kayıpların sorumluluğunun bir kısmını savaşçılarını sivil binaların arasına yerleştiren Hamas'a yükledi. İsrail ordusu iki hedefin belirlenen insani yardım bölgesi içinde duvarlarla çevrili bir yerleşkede saklandığını söyledi. İsrail, Mevasi saldırısında üst düzey bir Hamas komutanını öldürmeyi başardığını söyledi, ancak Hamas'ın askeri kanadının lideri Muhammed Deif'in amaçlandığı gibi öldürülüp öldürülmediğini doğrulayamadı. Her ikisinin de 7 Ekim saldırısının mimarları olduğuna inanılıyordu.
Khadra, saldırının kanlı sonuçlarının pazar günü de devam ettiğini söyledi. Kampların olduğu yerde büyük bir krater açıldı ve insanlar cesetlerin arasında aile üyelerini aradı. Yaşları 3 ile 13 arasında değişen dört çocuğu yaralanmadı ancak travma geçirdi. Çadırları yıkılan insanlar kurtarabildikleri her şeyi kurtarmaya çalışıyordu. Düzinelerce ailenin şimdi nereye gidecekleri ya da yeni inşaat malzemelerine erişimleri olmadan aşırı sıcaklardan nasıl korunacağı konusunda fikirleri yoktu. Hastanedeki birçok aile Anderson'a umutsuzluk içinde olduklarını çünkü Mevasi'nin nispeten güvenli olduğunu düşündüklerini söyledi. Anderson, şimdi bu hayalin yıkıldığını, yine de insanların bölgede kalmasını beklediğini söyledi. Gazze'de gidecek neredeyse başka yer yoktu. Anderson "Neden güvenli bir yerimiz yok? diyen bir anneye verecek cevabınız olmadığında çok zorlanıyorsunuz" dedi.
©️ 2024 The New York Times Company
