28 Mayıs'ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nin ikinci turuna sayılı günler kalan Fransız haber ajansı Agence France-Presse, depremzede seçmenlerle konuştu. 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay'ın Antakya ilçesinde yaşayan Ahmet Gülyıldızoğlu, Erdoğan'ın kendisine güven aşıladığını anlattı.
Yıkıma uğramış bölgedeki milyonlarca kişi beklentilere meydan okuyarak Türkiye'yi yirmi yıldır yöneten ve 14 Mayıs'ta beş yıllık bir dönem daha kazanmayı kıl payı kaçıran adaya oy verdi. Gülyıldızoğlu, Milleti İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu için "İçinizi umutla doldurmuyor" dedi. Emekli olan Gülyıdzoğlu, Erdoğan'ın İslami köklere sahip partisi ve aşırı sağcı müttefiklerine atıfta bulunarak, "Öte yandan, sözlerini tutan bir ittifakınız var" diye ekledi.
Erdoğan'ın afet bölgesinde desteğini sürdürme becerisi, Kılıçdaroğlu'nun ilk turda yaklaşık beş puan geride kalarak destekçilerinde hayal kırıklığı yaratmasına neden oldu. Hükümetin Şubat ayında 50 binden fazla kişinin öldüğü faciaya verdiği tepkinin gecikmesine duyulan öfke, Erdoğan'ı kamuoyu önünde özür dilemek gibi alışılmadık bir duruma neden oldu. Ancak İstanbul'daki Sabancı Üniversitesi'nde doçent olan Berk Esen, Erdoğan'ın seçimdeki yükselişini çok şaşırtıcı değil olarak nitelendirdi.
"Yoğun bir kampanya yürütmedi"
Esen'e göre bölge, Erdoğan'ın büyük can kaybının devletin gevşek inşaat standartları konusundaki ihmalinden değil, kaçınılmaz bir doğa olayından kaynaklandığı yönündeki açıklamasına güvenen muhafazakar seçmenlerle dolu. Esen AFP'ye yaptığı açıklamada, "Muhalefet bölgede yoğun bir kampanya yürütmedi ve alternatif, inandırıcı bir mesaj sunamadı" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu pes etmek yerine rotasını kökten değiştiriyor. Toplumsal bölünmelerini iyileştirmeye yönelik kucaklayıcı vaatlerini bir kenara bırakan Kılıçdaroğlu, milyonlarca Suriyeliyi ve diğer mültecileri sınır dışı etme sözü vererek sert bir milliyetçi ton yakaladı. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri Antakya gibi Suriye sınırına yakın şehirlerde geniş yankı buluyor.
Salı günü Antakya'yı ziyaret eden 74 yaşındaki Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi göçmen deposu haline getirmeyeceğiz" dedi. Bu sert konuşma, yerel konut sorunlarından Suriyelileri sorumlu tutan 20 yaşındaki Mehmet Aynacı'yı memnun etti. Aynacı, "Depremden önce ev aradığınızda bir sürü Suriyeli vardı" dedi. Aynacı gibi neredeyse tamamen terk edilmiş şehirde kalan az sayıdaki kişiden biri olan Atilla Çeltik de "Tabii ki gitmeliler. Gelecekte topraklarımızı isteyecekler. Endişeliyiz" diye konuştu. Hatay, Kılıçdaroğlu'na ilk turda Erdoğan karşısında küçük bir avantaj sağladı. Depremin vurduğu 11 ilden sadece üçü iktidara karşı oy kullandı. Kılıçdaroğlu'nun gelecekteki başarısı kısmen afet bölgesini terk eden kaç kişinin ikinci tur için geri dönmeye istekli olduğuna bağlı olacak. Yerinden edilenlerin yaklaşık 1,7 milyonu 2 Nisan tarihine kadar kayıtlı adreslerini değiştirmedi, bu da oy kullanmak için geri gelmeleri gerektiği anlamına geliyor.
Arama kurtarma çalışmalarındaki yavaşlık nedeniyle öfkeli olan Sema Sicek, oy kullanmak için mutlaka gelinmesi gerektiğini düşünüyor. 65 yaşındaki Sicek, "Gerekirse yürüyün ama topraklarınızdan vazgeçmeyin" dedi. Bu öfkenin bir kısmı, hayatta kalanların Erdoğan'ı destekledikleri için hedef alındığı sosyal medyaya da sıçradı. Erdoğan bu suçlamalardan kampanya sürecinde sık sık bahsederek suçu Kılıçdaroğlu'nun üzerine atmaya çalıştı. Gülyıldızoğlu'nun kızı Hatice saldırıların canını yaktığını belirterek, "Bu bizi gerçekten rencide etti. Acımız çok büyük" dedi.
"Faydalanmaya çalıştığı izlenimini verebilirdi"
Erdoğan, Antakya'dakiler için gelecek yılın başlarına kadar yeni evler inşa etme vaadiyle oy kazandı. Kılıçdaroğlu da Salı günkü mitingde bölgeyi yeniden inşa edebileceğinden kimsenin şüphe duymaması gerektiğini söyleyerek aynı şeyi yapmaya çalışıyor. Ancak Kılıçdaroğlu'nun partisinden olan il başkanı Hakan Tiryaki, muhalefetin ilk tur öncesinde sesini yeterince duyuramadığı yönündeki şikayetlere karşı hassas. AFP'ye konuşan Tiryaki'ye göre daha sert bir kampanya yürütmek, muhalefetin insanların üzüntüsünden faydalanmaya çalıştığı izlenimini verebilirdi.