Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Avcılar'da bir otelde düzenlenen toplantıda Özer'e milletvekillerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşlik etti. Özel, toplantıda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özel'in konuşmalarının satır başları şu şekilde:
'Çağırsan ifadeye gelir'
- Hepimiz bugün burada çok önemli bir toplantı için birlikteyiz. Daha önce Antalya'da yapacağımızı duyurduğumuz meclis grubu çalışma ve değerlendirme toplantımızı Esenyurt belediyemize yönelen demokrasi ve hukuk dışı saldırılar nedeniyle İstanbul'da gerçekleştiriyoruz. Tüm milletvekillerimizle 3 gündür İstanbul'dayız. Bugün çalışmaya devam ediyoruz. Yarın parti meclisimiz, partimizin en yüksek karar organına önerilerimizi sunmak, grubumuzun kararlılığı ifade etmek üzere bir kez daha kapalı grupta çok kıymetli önerileri tartışmaları gerçekleştireceğiz.
- Esenyurt'a ve Esenyurt halkının seçme iradesine yapılan darbeyi püskürtene kadar, İstanbul'un, Türkiye'nin seçme iradesine uzanmaya niyetlenen o eli boş döndürene kadar hep birlikte elimizi Esenyurt'un üzerinden çekmeme noktasında sonuna kadar kararlıyız. Şimdi o terörist dediklerinden kalan yöntemlerle sabah 5'te kapıyı çalıp da değil 5'te kapısına dayanmak, bir telefonla çağırsan gidecek zaten. Kaçıp giderse ondan kurtulursun, kaçar mı? Niye kaçsın yüzde 50 oy almış. Burada çağırsan ifadeye gelir. Yok çilingir, koçbaşı.. Hanımefendi çıkıyor korkuyla 'hırsız mı var, ne oldu' diye kadını ite kaka duvarları ittir. Ben uyandırayım Ahmet beyi diyor, yatak odasında diyor, ne yapıyorsunuz diyor. Biz kaldırırız diyorlar.
- Bu prosedürü sordum öğrendim. Sadece girilen evde canlı bomba tuzak veya bomba tuzaklanma ihtimali varsa yapılırmış. Yani oraya özel ekiplerin girip özel bir teknikle gözaltına alma ihtiyacı sadece canlı bomba ihtimali varsa yapılır. Ama onlar sabah 5'te eşiyle birlikte kaldığı odaya, eşine uyandır gelsin bırakın kapıyı çalmak, bırakın telefonla çağırmak, yatak odasına dalıp uyuyan belediye başkanını uyandırmaya tenezzül edecek, bu tacizi, bu aşağılamayı yapacak kadar gözü dönmüşlüğün içindeyiz.
'Evi belli, yeri belli, yurdu belli'
- Aynı anda belediyenin kapısına Türkiye Cumhuriyeti yazan belediyeye gidiyorlar. O terörist dediğiniz Ahmet Özer gelip o yazıyı kaldırmadı ama siz aldığınız belediyelerde o yazıları sökenlersiniz. Evi belli, yeri belli, yurdu belli. Belediyenin, o kapının anahtarının bekçisi belli. Beklesen sabah onlarla birlikte girsen. Aceleyle gidip yine de yetişiyoruz. Yine de Belediye Başkan Yardımcımız avukat kimliğini gösteriyor. Belediyede arama yapılırken odasında ben olmalıyım diyor, avukatıyım diyor. Evine arama yapılırken avukatları, bırakın eve apartmana, sokağa sokulmuyor. Orada bulduklarını iddia ettikleri bir dergi, bir taslak kitap bir bilmem neyle tutuklama gerekçesi üretiyorlar. Vallahi Fethullah Gülen hayatta olsa gelir omzunuzdan öper. 'Bu kadarını biz bile yapmamıştık' derdi size.
