Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan ve o dönem asrın felaketi olarak tanımlanan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 25 yıl geçti. Depremin ilk günü Gölcük ilçesinde arama ve kurtarma çalışmalarına destek veren Ceylan, çeyrek asırdır arşivinde sakladığı görüntüleri paylaştı. Görüntülerde, su altındaki araçlar, eşyalar, kırılmış beton bloklar ve bir binanın kapı zilleri yer alıyor.
"Görüntülerin bir kısmını yayınlamayacağım, trajik görüntüler"
Tahsin Ceylan, ülkenin yaşadığı en büyük acılardan birinin 17 Ağustos Marmara Depremi olduğunu belirterek, 1997 yılından itibaren sualtı arama kurtarma eğitimlerini verdiği ve bu alanda uzmanlaşan Ankara İtfaiyesi Sualtı Arama Kurtarma dalgıçlarıyla bölgeye hareket ettiklerini söyledi. Ekipte bir genel cerrah uzmanı olmak üzere 7 kişinin bulunduğunu aktaran Ceylan, Ulaşlı, Halıdere, Değirmendere ve Kavaklı sahillerinde su altında arama ve kurtarma faaliyetlerinde bulunduklarını kaydetti.
Ceylan, depremden yaklaşık 2,5 saat sonra yola çıktıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
Donanımlı bir ekiptik, her türlü kesici alet, kaldırma balonu, kompresör, jeneratörle bu bölgedeydik. İlk geldiğimizde Halıdere, Kavaklı, Ulaşlı'da insanlara sorduk, 'Su altında kalan var mı?' Bir vatandaş, 'Amcamın oğlu şurada.', diğeri 'Yakınım burada.' dedi. Öncelikli o bölgelere daldık. Hem ekibin çalışmalarını hem de su altındaki trajediyi ve fay hattını da kayıt altına aldık. Yaşamını yitirip su altında kalanları çıkardık ve su üstünde de ilk yardım ve sosyal destek sağladık. Değirmendere sahilinde su altından bazı evlere girdik. Enkazdan daha çok vefat edip sıkışanları çıkarmaya çalıştık. Çıkaramadıklarımız da elbette fazlaydı.
"En derin noktası inanamazsınız 55 metre"
Gölcük bölgesinde 1 hafta arama kurtarma çalışmalarına destek verdiklerini anlatan Ceylan, ekipteki doktorun da ilk yardım ihtiyacı olanlara destek olduğunu aktardı.
Ceylan, o döneme ait 10 dakikalık bir görüntü hazırladığını, bu görüntülerin ilk defa yayınlanacağını belirterek, "O günkü görüntülerden bugünküne mukayese etme şansım yok çünkü depremin en sıcak saatiydi o gün. Değirmende Çınarlık Meydanı'nda, o dönem insanlar çay bahçelerinde oturuyorlardı. O çay bahçeleri olduğu gibi suyun altına inmiş. Bunun en derin noktasını söyleyeyim, inanamazsınız 55 metre" ifadelerini kullandı.
Kayıtların, tarihi görüntüler olduğuna işaret eden Ceylan, "Bu görüntüleri gözüm gibi saklıyorum. Kasetten dijital ortama aktardım. Depreme dikkati çekmek için farkındalık oluşturmak için yayınlamak istedik. Deprem etkinlikleri, farkındalık faaliyetidir. Bunlar daha önce yayınlanmayan görüntüler. Görüntülerin bir kısmını yayınlamayacağım. Yayınlamayacağım görüntüler ise insan kaynaklı. Trajik görüntüler, anlatmak bile istemiyorum" diye konuştu.