24 Kasım 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 27.02.2023 15:53 | Son Güncelleme: 27.02.2023 16:22

Türkiye'deki depremin ruh sağlığı üzerindeki etkisi ağır olacak

6 Şubat depremlerinin ardından yıkım yaşanan illerde devam eden sarsıntılar insanlara travmalarını hatırlatıyor. Reuters'a konuşan uzmanlar, yıkımını psikolojik etkisinin de büyük olacağını söyledi
Türkiye'deki depremin ruh sağlığı üzerindeki etkisi ağır olacak

Türkiye’nin güneydoğusunu yıkan depremlerin üzerinden üç hafta geçti. Antakya’da teyzesi ve anneannesini kaybeden Tuğçe Seren Gül uyumak için her gece, 6 Şubat’ta depremin meydana geldiği 4.17’ye kadar bekliyor. 

Sarsıntı sırasında evinin duvarları çökmeden birkaç dakika önce annesiyle birlikte aile evinden kaçmayı başaran 28 yaşındaki Gül, "Sürekli o sırada bir afet daha olacak diye düşünüyorum ve saatin geçmesini bekliyorum" dedi. Yalınayak sokağa ulaştıktan sonra Gül, komşularının cansız bedenlerini gördü. Yıkılan binalarda mahsur kalan insanların çığlıklarını hatırlıyor.

Gül, depremden harap olan Antakya'da yaşanan dehşetin her şeyini kaybeden insanların ruh sağlığına ağır zarar verdiğini söyledi. Bir gün travmayı gidermek için profesyonel yardım almak istiyor ama şimdilik kendisi ve ailesi için yeni bir hayat kurmak tek önceliği. 

Uzmanlar ve yetkililer, modern Türkiye tarihinin en ölümcül depremi olan 7,8 büyüklüğündeki depremin derin bir psikolojik etkisi olacağını söylüyor. Ülkede 44 bin 300'den fazla insan öldü ve 1,5 milyondan fazla kişi donma koşullarında evsiz kaldı. Milyonlarca kişi aile üyelerini, işlerini, birikimlerini ve geleceğe dair umutlarını kaybetti.

Çocuklar risk altında

Uzmanlar, en çok çocukların etkileneceğinden korkuyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Durum Fonu (UNICEF), deprem bölgesinde yaşayan 5,4 milyondan fazla çocuğun birçoğunun anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu geliştirme riski altında olduğunu söyledi.

UNICEF Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Afshan Khan Türkiye ziyareti sonrasında yaptığı konuşmada, "Öğrenme ve rutinin çocuklar ve onların iyileşmesi için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Eğitimlerine devam edebilmeleri gerekiyor ve yaşadıkları travmayla başa çıkmak için acilen psikososyal desteğe ihtiyaçları var” ifadelerini konuştu. 

Antakya'nın eteklerinde Hatay Stadı'nın yanındaki evsiz kalan insanlar için büyük bir çadır kampta psikososyal destek ekipleri küçük oyun alanları ve oyuncaklarla dolu çadırlar kurdu. Çocuklar, çizgi film izletilen büyük bir portatif ekranın önünde çok renkli sandalyelere oturdular. Bazı çocuklar seksek oynadı.

"Bazı çocukların uyuyamadığını görüyoruz"

Devlet psikososyal destek görevlisi Mehmet Sarı, kendisinin ve ekibindeki diğer kişilerin çocuklarda travma belirtileri tespit ettiğini söyledi. Sarı Reuters'a verdiği demeçte, "Bazı çocukların uyuyamadığını, bazılarının yemek yiyemediğini, bazılarının geçmişe dönüşler yaşadığını ve yataklarını ıslattığını görüyoruz. Travmadan kurtulmak için uzun vadeli desteğe ihtiyaçları var” dedi. 

Türkiye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, deprem bölgesinde hayatta kalanları desteklemek için 3.700'den fazla sosyal hizmet görevlisini görevlendirdiğini söyledi. İzmir merkezli Sokak Sanatları Atölyesi gönüllüleri, Süpermen ve palyaço kostümleri giyerek Hatay'da bir barınakta çadırlarda yaşayan çocuklar için etkinlikler düzenledi. Ancak geçen hafta Pazartesi günü meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki büyük bir deprem, haftalarca süren korkunç artçıların ortasında çocuklara biraz normallik hissi verme çabalarını paramparça etti.

"Sürekli, kronik stres”

Koç Üniversitesi'nde profesör ve psikolog olan Ayşe Bilge Selçuk, artan yoksulluk ve Covid-19 salgınının etkisiyle Türk halkının zaten önemli bir baskı altında olduğunu söyledi. Şimdi deprem onu ​​bir sonraki seviyeye taşıdı. Selçuk, "Stres kronik ve sürekli. Artık baş edebileceğimiz düzeyin de ötesine geçti. Bu milletin ayağa kalkması için, psikolojimizden başlayan o gücü kendimizde bulmamız gerekiyor” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir yıl içinde evleri yeniden inşa etme sözü verdi, ancak binlerce kişinin, kaybettikleri normallik ve güvenlik duygusunu kazanabilmelerini sağlayacak kalıcı konutlara taşınması için daha aylar geçmesi gerekiyor. 

Selçuk'a göre insanlar uyuşmuş görünüyor, muhtemelen bu aşılmaz stresle başa çıkmak için bir savunma mekanizması. Gençlerde öfke duygusu hissedilirken bölgedeki insanlarda anksiyete ve depresyon görülüyor. Yeniden inşa çabalarının ruh sağlığını da içermesi gerektiğini söyleyen Selçuk, hükümeti eğitimli psikologların deprem bölgesine gönderilip orada kalmaları için fon sağlamaya çağırdı.