22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
30.07.2021 04:30

Gökova: Koylarda huzurun en iyi adresi

Bayram günleri iki yıldır denizlerin ve denizcilerin üstünden silindir gibi geçiyor. Özellikle de Hisarönü ve Göcek’in üstünden… Küçücük koylarda yüzlerce tekne konuşlanmış, insanlar bir daha demirleyecek yer bulamam diye yerlerinden günlerce hareket etmiyorlar. Denizci arkadaşlarımız sosyal medyada koylardaki yoğunluğu gösteren drone fotoğraflarını paylaşıyorlar, gözlerimize inanamıyoruz. Herkes bayram tatili yapıyor, tabii çöpleri toplayan belediye görevlileri ya da küçük bir kayıkla cüzi bir ücret karşılığı görkemli teknelerin çöpünü teslim alan müteşebbis yöre insanları da. Teknelerde çöpler birikip biraz da koku yaparsa üşengeç kaptanlar limandaki konteyner yerine doğanın ortasına, kıyılardaki antik kalıntıların kuytusuna çöplerini de bırakabiliyorlar.  İşte deniz üstü nüfusunun zirve yaptığı o günler gelmeden Hisarönü’nden Gökova’ya rota tuttuk. Aman ne büyük mutluluk…

Büyük-Küçük Çatı, Balıkaşıran koyları... Bir yanda Gökova, diğer yanda Hisarönü Körfezi... Hisarönü koyları tıklım tıklımken, Gökova sakin.
Büyük-Küçük Çatı, Balıkaşıran koyları... Bir yanda Gökova, diğer yanda Hisarönü Körfezi... Hisarönü koyları tıklım tıklımken, Gökova sakin.

İşin sırrı…

Gökova’da yoğunluk durumuna göre 300-500 ticari yat (gulet) cumartesi öğlen saatlerinde Bodrum’dan çıkıp, 50 mil derinliğindeki Gökova Körfezi’ni bir uçtan diğerine gezdikten sonra cuma geceleri yine Bodrum’a yakın bir mesafeye geri dönerler. İşin sırrı ister bir ticari yatla, isterseniz de kiralık ya da özel bir tekne ile geziyor olun, klasik ticari yat rotasını aykırılamaktır.  Bodrum çıkışlı ticari yatların klasik rotası kabaca şöyle: Cumartesi: Limandan ayrılış ve Bodrum’a en yakın Karaada, Orak Adası ya da Pabuç Bükü’nde geceleme. Pazar: Uzunca bir seyir ile Bördübet koylarına geçiş. Pazartesi: Kısa bir çevre gezisi sonrası Yediadalar. Salı: Longöz ya da Karacasöğüt çevresindeki koylardan biri. Çarşamba: Belki bir Sedir Adası ziyareti ardından Akbük kıyıları. Perşembe: Rüzgâr kafadan geleceği için hava durumuna göre Tuzla ya da Çökertme’ye geçiş. Cuma: İlk gün gidilmeyen Bodrum’a yakın bir koyda geceleme (Karaada, Orak ya  da Pabuç) ve ertesi sabah erkenden Bodrum’da limana dönüş. Neden “Klasik ticari yat rotalarını aykırılamak” diyorum? Şöyle; Bodrum’un yat kaptanları çoğunlukla mahalle arkadaşı, genellikle aynı gün aynı bölgeye gidiyorlar, birbirlerine koylarda yer tutuyorlar. Misafirler denize girer, kitap okur, şekerleme yaparken, 3-5 kaptan bir gulette ya da koydaki bir çam ağacının altında buluşuyor, tavla partileri ile günü geçiriyorlar.    Yani şu hayli klasik rotaya bakacak olursanız… Örneğin, eğer pazar ya da pazartesi Tuzla’ya giderseniz çok büyük olasılıkla hep küçük küçük tekneler görürsünüz. Gökova gezginleri fazla şamata gırgır sevmezler, doğayla baş başa olmayı, ağustos böceklerinin şakımasını dinlemeyi severler. Çevrenizde 20 tekne de olsa çoğunlukla 2000 watt’lık ses sistemini sonuna kadar açıp güverte üstünde zıplayanlar olmaz… Diyelim ki, cumartesi şu aralar körfezin en yoğun kara turizmine sahne olan Akbük kıyılarına gittiniz, plajın 100 metre açığına demiri atıp alargada konakladınız. Gece sessizlik ve huzurunuzu bozan bir şeyle karşılaşmama olasılığınız yüksektir. Belki gündüz saatlerinde kıyıdan uzun mesafe yüzen bir genç teknenize yaklaşıp, “Abi çayınız var mı?” ya da “Abi hayırlı bayramlar, teknenin üstüne çıksam, sizle bir fotoğraf çektirsem olur mu?” diye sorabilir. Ama bu da gelip geçici bir insanlık sevincinden ibarettir. Neticede selamlaşırsınız, iki çift laflarsınız, hepsi bu… 2000 yıllık antik Kedrai kentinin kalıntıları ve meşhur Kleopatra Plajı ile süslü Sedir Adası, Gökova gezilerinin değişmeyen durağıdır. Haftalık tur yapan ticari yatların körfezin dip noktasından uzaklarda olduğu perşembeden salıya, hafta sonu günlerinde Sedir Adası’nın tarihin fısıltılarıyla kaplı muhteşem antik limanında birkaç tekne inanılmaz bir gün batımı, dolunay yaşamanız son derece mümkündür. Ama dikkat! Yarım saat mesafedeki Çamlı Limanı’ndan hareket eden günübirlik gezi tekneleri sabah 09.00’dan 18.30’a kadar bu limandaki iskeleye vızır vızır antik kenti gezmek isteyen turistleri taşırlar. Sedir Adası’nda kalmak için akşamüstü gitmek ve sabah erkenden de antik limanı terk etmek gerekir. Klasik bir haftalık yolculuklarda, körfezde yol ortasında yer alan Bördübet’te Çatı, Gerence (Armonika), Balıkaşıran, Ballıcak gibi efsaneleriyle, deniziyle, ormanıyla şöhretli 8-10 küçük koy vardır. Bu koylar, salı ve çarşamba günleri ticari yatların da toplanmasıyla hayli kalabalık olurlar. Haftanın geri kalan günleri sükûnet avcıları için idealdir.
Burası Gökova Tuzla Koyu. Koca koyda sadece 7 tekne var. Huzur...
Burası Gökova Tuzla Koyu. Koca koyda sadece 7 tekne var. Huzur...

Gökova’nın değişenleri…

Madde bir: Eskiden, Çökertme, Okluk, Yediadalar, Akbük ve Karacasöğüt’te özellikle amatör denizcilerin yanaşabildiği, lezzetli yemekler bulabildikleri büyük ölçüde denizcilere özel 13 restoran vardı. Önlerinde de teknelerin bağlanabildiği iskeleler. Bugün bunlardan sadece 1-2 tane kaldı. Bir yandan, bu koylardan karayolu olanlar kara turizmiyle dolup taşmaktalar. Teknelerin yanaştığı iskeleler kaldırılıyor. Bir yandan da bu iskelelerden bir kısmı yıkıldı. Diyelim ki restorana botunuzla çıktınız, öyle bir yoğunluk yaşanıyor ki, kalite-fiyat denklemi şirazesinden çıkmış vaziyette. Madde iki: Örneğin Karacasöğüt’te Yücel, Raca, Global Sailing gibi lezzet durakları hâlâ mevcut. Ama su-elektrik takviyesi için körfezdeki tüm tekneler bu koydaki kısıtlı tekne kapasiteli iki iskeleye yanaşma derdine düşünce, bu koyda da yer bulmak imkânsıza yakın hale geldi.
Bayramda Hisarönü Körfezi, Bencik Koyu... Koy değil sanki otopark.<strong> (<span class=Fotoğraf: Amatör denizciler)">
Bayramda Hisarönü Körfezi, Bencik Koyu... Koy değil sanki otopark. (Fotoğraf: Amatör denizciler)
Sonuç: Gökova’da mavi geziye çıkanlar yeme içme işini teknede halletmeyi öngörmek durumundalar. Karada ziyafet hayli zor.

Bir de sürpriz durak: Ören…

Bugüne kadar Gökova’da belki 20, belki 30 mavi yolculuk yapmışızdır. Bu kez, sürpriz bir doğum günü kutlaması nedeniyle mavi gezilerimizde hiç uğramadığımız bir durağa yolumuz düştü. Gökova Ören Marina. İlk neden sürpriz doğumgünü. İkinci neden ise lojistik gereksinimler. Uzun deniz gezilerinde minicik tekne buzdolabındaki domates, biber, peynir, köfte bitiyor. O nedenle amatör denizcilere yanaşacak güvenilir bir iskele ve iskeleye yakın bir market-pazar yeri bulmak elzem. Üstelik -adı üstünde- marinada temiz mazot takviyesi ve son zamanların tatsız mecburiyeti Mavi Kart işletme imkânı da mevcut. Uzun bir yolculuk, ille de tekne de birkaç amatör tamir ötesi aksaklık, motorcu, tekne mekanik bakımcı harika ekipler… Gökova’da yukarda söylediğim gibi iskeleler azalmış durumda ve herkes lojistik ihtiyaçları nedeniyle bu az sayıdaki iskelelere hücum ediyor. Biz de doğum günü partimizi fırsat bildik, Ören Marina’ya kapağı attık, bir gün kalacaktık, çevre düzenlemesi, tesis kalitesi öyle hoşumuza gitti ki iki gün kaldık. (Ayrıca geçmişten bu yana nezih bir tatil beldesi olan Ören’de çarşı-pazar imkânları da harika.) İkinci gece Ören plajındaki restoranlardan birinde yemeğe gitmeye karar verdik. Bugüne kadar denizci dostlardan daha çok Bircan Restaurant’ın methini işitmiştim. Dünya gezgini denizci ağabeyimiz Ekrem İnözü ve Cemile (Yıldız) Kaptan’ın önerisiyle Mavi Güverte Restaurant’ın yolunu tuttuk. Nasıl keyifli bir sahil, ne hoş bir mutfak… 8-10 deniz dostu, ufukta yükselen kıpkırmızı dolunayın ışıkları ve görkemli palmiyelerin altında; çakıl kumsalda ayaklarımızı denize sallandırıp harika bir gece geçirdik. Bu arada, baktım Ören balıkçı barınağının önünde alargada 7-8 tekne. Onlar da botlarıyla sahile inip yemeklerini yediler. Kıyıda ayrıca közde-haşlak mısırcı, harika midye dolmacı (güneydeki midyeler hâlâ tertemiz); Biraz içerde raflarında envai çeşit bulunmaz ürünüyle Hayriye Market, güler yüzlü berber; Ayrıca çarşamba (büyük) ve cumartesi (küçük) günleri yerel pazar… Bir dolu bonus var. 
Hisarönü Kiseli Ada’daki tarihi eserler çöplüğe döndü.
Hisarönü Kiseli Ada’daki tarihi eserler çöplüğe döndü.
Bu sularda bugüne kadar Ören’in keyiflerini keşfetmemiş olmak bir kayıp olmuş.

Gökova’nın enleri…

En güzel denizler: Bodrum’dan başlayıp Akyaka’ya kadar Gökova’nın kuzey kıyıları kayalık ve denizleri mükemmeldir. Güneydoğu kıyılarındaki efsane koylar ise genellikle balçık dip yapısı nedeniyle biraz bulanık olur.  En güzel ormanlar: Evet, kuzey kıyılar da hayli ormana sahiptir. Ama yeşil ve mavinin mükemmel bir şekilde buluştuğu dantela gibi koylar Bördübet’ten Çamlı Liman’a dek esasen körfezin güneydoğu  köşesindedir.  En güzel dolunay: Yine kuzey kıyılara müracaat ediyoruz. Özellikle de Akbük, Ören, Çökertme, Alakışla koyları; hele hele Orak Adası ve Karaada güney koyları. Kuzey kıyı boyunca batıya gittikçe dolunay 10-15 mil ötede denizin üstünden kızıl bir top gibi göğe yükselir. Doğası eşsiz güney kıyılarda ise, koy dibindeki bir yamacın ardından yarım saat sonra beyaz beyaz çıkar, lezzetli değildir. En güzel yelken: Eğer rüzgârın hafif bir uğultusuyla, motor sesinden uzak yelken ile denizde yolculuk yapmak istiyorsanız, Türkiye’nin en ideal körfezi Gökova’dır. Özellikle de temmuz-ağustos aylarında. Rüzgâr oturur, her gün 13.00 civarında batıdan doğuya eser. Kuzey Ege’de imbat, güneyde meltem derler. Serin denizlerden güneş ile ısınan karaya doğru esen rüzgâr… Evet, biraz deneyimli yelkenciler için en güzel meltem Gökova’dadır.  İpucu: Yelken keyfi için körfezde zigzag rota yapacaksınız. Bir gün kuzey kıyı, bir gün güney kıyı…