Kardiyometabolik sağlık için bugün harekete geçin

Hareketsiz yaşam ve yoğun iş temposu birçok sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Son 10 yılda diyabet, hipertansiyon ve obezite gibi kronik hastalıklarda, sadece sanayileşmiş değil gelişmekte olan ülkelerde de çarpıcı bir artış oldu. Bu hastalıkların varlığı ‘kardiyometabolik hastalık’ diye adlandırılan bir dizi probleme yol açıyor. Burada yaşam tarzımız ve seçimlerimiz önemli rol oynuyor. Kardiyometabolik sağlık farkındalığı gün geçtikçe artıyor. Çünkü bu alandaki sorunlar dünya çapında ciddi yük oluşturuyor. Endişe verici şekilde küresel nüfusun yüzde 30’u aşırı kilolu ya da obez. Kalp ve damar hastalıkları dünya çapında önde gelen ölüm nedeni. 2013’te 382 milyon diabet hastası vardı ve bu sayının 2035 yılına kadar 592 milyona çıkması bekleniyor. Yani dünya her yerden alarm veriyor. ‘Kardiyo’ kalp ve damar sağlığını, ’metabolik’ kelimesi ise vücut fonksiyonlarının çalışmasını sağlayan biokimyasal reaksiyonları tanımlıyor. Kalp damar hastalıkları her 3 ölümden birinin sorumlusu. Buna 35-54 yaş arası genç erişkinler de dahil. Bilim adamları bunun obezite ve sayısı artan metabolik problemlerden kaynaklandığını düşünüyor. Tersi de doğru. 55 yaşına ulaşmış, düşük kan basıncı ve kolesterol seviyesi olan, sigara içmeyen, diabetik olmayan kişilerde kalp hastalığı ve kalp krizi riski, risk faktörü olan kişilere göre belirgin olarak daha düşük görülüyor.