23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
16.07.2021 04:30

Canım çok tavuk çekti ama bir gecelik sabır!

1 Temmuz

Kısacık Karadeniz seyahatinden döndük. Tadı damağımızda kalarak üstelik. Hem güzel yedik, hem yeşile doyamadık, aklımızı kalbimizi orada bırakıp geldik. Tekrar gitmek, bu sefer gerçekten gitmek, orada zaman geçirmek üzere niyetliyiz. Döndük ama o kadar da yemişiz ki, hafif bir şeyler yiyelim istedik. Sabah erken saatte bostan teftişine iniyoruz B’ ile. Hem de keyif yaparız diyerek, kahvelerimizi de alıyoruz. Bostan tabii ki kabak ve kabak çiçeği kaynıyor; bir de pazı. Domatesler büyüyor ama henüz kızarmamışlar. Acur var Gudi’nin tohumundan ektiğimiz. O zaman çözüm bunları bir tava omletine çevirmek. Hani şu İtalyan frittata’sı gibi bir şey. Ama fırın yakasım yok, tamamını ateşin üstünde halletmeli. Pazı, kabak ve kabak çiçekleri omlete, acurlar salataya.
Fırına girmeden önce 1.5 saat bekleyen tavuğu, 1.5 saat de pişirdim.
Fırına girmeden önce 1.5 saat bekleyen tavuğu, 1.5 saat de pişirdim.
Kendimize yetecek kadarını topluyoruz, kahveleri de orada içip eve dönüyoruz. Kahvaltı saat 12 gibi ederiz, daha saatler var, ama ben hazırlığını yapıp kenara bırakırım. Çeşit çeşit kabakları boy ve biçimlerine göre farklı şekillerde doğruyorum. Amaç daha kart olanları ufaltmak, böylelikle körpelerle beraber aynı zamanda pişmelerini sağlamak. Pazı yapraklarını sıyırıyorum, tamamen sapsız kalsınlar diye. Uygun büyüklükte bir tavaya biraz zeytinyağı koyuyorum, biraz da incecik halka doğranmış soğan. Soğanlar, biraz da tuz yardımıyla, hızla yumuşuyorlar. Altını kapayıp bırakıyorum. Derince bir kaseye yumurtaları kırıyorum, biraz limon suyu, bolca limon kabuğu, yeteri kadar tuz, değirmen karabiber, ucundan da azıcık sarımsak, çırpıyorum. Öyle deli gibi değil ama. Sadece karışsın kadar. Üstünü örtüp buzdolabına kaldırıyorum. Hazırlığım tamam, gerisi son dakika. Akşama yine hafif yiyelim istiyorum. Eh, hava da yanıyor, pişirmeden bir gazpacho yapayım, serin serin içeriz. Şimdi sabah serininde hazırlarsam, hem bana kolay olur, hem akşama kadar  lezzetleri evlenir, hem de buzdolabında gerçekten soğur.

İşi makine halledecek

Hemen blenderın içine kabukları ve çekirdekleri alınmış domatesleri koyuyorum, ana malzeme bu. Kavun küplüyorum, biraz hıyar, biraz kırmızı soğan, hepsi kaba kaba. İşi makine yapacak. 2 diş sarımsak, kafi miktarda tuz, bahçeden bol fesleğen bol taze kişniş, değirmen karabiber, sirke, 3-5 küp buz ve tabii ki, zeytinyağı. Hop çekiveriyorum. Kabuğunu aldığım ekmekleri, motor çalışırken kapağın üstündeki delikten içeri sallamaya başlıyorum, kıvamını ayarlıyorum. Kıvama gelince, tadına bakıp gereken kadar sirke, tuz ve sarımsak ekliyorum. Lezzeti şu anda bile nefis, ama buzdolabında bekleyip lezzet olgunlaşınca, şahane olacak.
Bostan ürünü omlet.
Bostan ürünü omlet.

2 litre suya 60 gram tuz

Bu arada canım acayip tavuk çekiyor. Şöyle bahçenin aromatik otlarıyla marine edilmiş, fırında kıvamında pişmiş bir tavuk. Yanına güzel bol bir salata yaparım diye düşünüyorum. Ama bu ancak yarına. Çünkü önce tavuğu bir gece salamurada bekleteceğim.  Yüzde 3’lük bir salamura hazırlıyorum. Yani 2 litre suya 60 gram tuz. İçine pembe karabiberler, limon kabuğu ve bahçeden demetle kekik, zahter, mercanköşk. Tavuğu salamuraya koyuyorum, suya gömülmesi için üstüne ağırlık, sonra da kapağını kapayıp doğru buzdolabına. Marinasyon artık yarın sabaha. Bu arada kahvaltı zamanı geliyor, biraz fesleğen yoluyorum, yapraklarını elimle koparıyorum, bıçak sürmüyorum. Soğanlı tavanın altını açıp hem biraz yolduğum fesleğenlerden hem de kabakları ekliyorum. Öyle, çevire çevire kabakları bir fırt yumuşatıyorum. Kabak dediğinin canı yok zaten, hemen kıvama geliyor. Pazı yapraklarını da katıp şöyle bir karıştırıyorum. Daha sonra fesleğen ve yumurta karışımını döküyorum. Bir çatalla tavanın içinde çırpmadan karıştırıyorum. Üste de kabak çiçeklerini yerleştirip altını mum gibi kısıyorum. Üstüne de bir kapak ayarlıyorum. Arada tavayı ateşin üstünde yerini değiştirerek usul usul pişiriyorum. Kapak sayesinde kendi yarattığı ısı ve buhar da içinde kalıp pişmeye yardımcı oluyor. Hem de biraz pofuduk oluyor.  O olana kadar bir tepsi hazırlıyorum, tabaklar, peçeteler falan. Bir de acurları doğrayıp, fesleğenin kalanıyla beraber bir salatacık yapıyorum biraz limon suyu biraz tuz. Yağ hiç koymuyorum, kütür kütür kalsınlar diye. B, çay yapıyor, tepsimizi gölge bir masaya taşıyıp keyifle kahvaltımızı yapıyoruz. Hafif ve lezzetli. Hem de kendi bostanımızdan ve kümesimizden. Şükür. Evde olmak güzel.
Gazpacho’nun lezzeti dolapta artacak.
Gazpacho’nun lezzeti dolapta artacak.

2 Temmuz

Sabah ilk iş tavuğu dolaptan çıkarıp süzüyorum. Bolca kağıt havlu ile de iyice kuruluyorum. Küçük doğrayıcıya limon suyu, limon kabuğu, soğan, bol sarımsak, çooook bol kekik-mercanköşk-biberiye, hepsi bahçeden ve bolca zeytinyağı koyuyorum. Sadece marinasyona yetecek kadar tuz, zira tavuk artık yeterli tuzu içine almıştır, ekleyip bızlıyorum. Bayağı kalın kıvamlı bi’ şey oluyor. İyice kurumuş tavuğun, göğüs boşluğu dahil, her yerini iyice sıvazlıyorum bu marine ile. Bir de göğüs derisini yırtmadan etten ayırıp aradaki boşluğa da marinasyon tıkalıyorum. Sonra da dolaba kaldırıyorum. Akşama kadar yaklaşık 8 saat bekler. 8 gibi sofraya oturacak olsak, 1.5 saat pişecek, biraz dinlenecek; fırına girmeden 1.5 saat önce de oda sıcaklığına çıkarmak lazım, yani saat 5 olurken buzdolabından çıkarmak gerekir. Öyle yapıyorum, tam da zamanlamayı tutturuyorum, 8’de sofraya oturuyoruz. Yabani semizotları ve domateslerle güzel bir salata, mis gibi akşam yemeği oluyor.
Şemsa Denizsel
Şemsa Denizsel