08 Eylül 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 19.07.2024 13:50 | Son Güncelleme: 19.07.2024 13:56

New York Times yazdı: Ulusal Meclis başkanı seçimi Fransız solunu kızdırdı

Fransa'da Ulusal Meclis başkanı seçimi, aşırı sol ittifakı kızdırdı. Oylamada sol bloğun seçtiği aday ikinci olurken Macron'un müttefiklerinden biri başkan seçildi
New York Times yazdı: Ulusal Meclis başkanı seçimi Fransız solunu kızdırdı

Roger Cohen ve Emma Bubola / The New York Times

Gergin geçen üç tur oylamanın ardından Fransız milletvekilleri Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un merkezci bir müttefikini yeniden Ulusal Meclis Başkanı seçerek, bu ay yapılan parlamento seçimlerindeki zaferinin ardından solu kızdırdı. Meclis başkanlığını, Macron'un Rönesans partisinin üyesi Yaël Braun-Pivet 577 sandalyeli mecliste 220 oyla kazanırken, Yeni Halk Cephesi sol ittifakının adayı André Chassaigne 207 oyla ikinci oldu. Aslında haftalar süren siyasi çalkantıların ardından gelen sonuç Fransa'da hiçbir şeyin değişmediği izlenimini verdi. Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Birlik'inin 7 Temmuz'daki ikinci tur seçimlerinde iktidardan uzak tutan sol ve merkez partilerden oluşan sözde Cumhuriyetçi cephe, solu dışarıda tutmak için merkez sağ bir cepheye dönüştü.

"Anti-demokratik bir darbe"

Bu geri dönüş Macron'un konumunu güçlendirirken solcu milletvekillerini öfkelendirdi. Sosyalist Parti lideri Olivier Faure sonucu “bir tür soygun” diye nitelendirirken, aşırı sol France Unbowed partisinin başkanı Mathilde Panot “anti-demokratik bir darbe” olarak nitelendirerek kınadı. 

Aslında bu bir matematik meselesiydi. Sol partilerin ittifakı olan Yeni Halk Cephesi mecliste 190 sandalye kazanarak en büyük grubu oluşturdu ve perşembe günü bu sayıyı 17 oy arttırmayı başardı. Ancak bir Komünist Parti milletvekili olan Chassaigne, kendisini çizginin üzerine taşıyacak oylara sahip değildi. Buna karşın Braun-Pivet, ilk tur oylamanın ardından kendisine destek veren merkez sağ partilerin desteğinden yararlandı. Braun-Pivet yeniden seçildikten hemen sonra milletvekillerine “Ülkemiz parçalanmış durumda” dedi. Yeni bir anlayış çağrısında bulunan Braun-Pivet, alım gücünün düşmesine duyulan öfkeye ve merkezin dışında kalan insanların ihmal edildikleri yönündeki yaygın hissiyata yanıt verme sözü verdi.

Sokak protestoları olur mu?

Aşırı solun ateşli lideri Jean-Luc Mélenchon'un partisi France Unbowed'dan Zahia Hamdane, “Fransız halkının ihtiyaçlarını ve mevcut siyasetten kopma isteklerini görmezden gelen tam bir demokrasi inkârı yaşıyoruz” dedi. Mélenchon, bu mümkün olmadığı için insanların sokaklarda gösteri yapabileceği tahmininde bulundu. Sokak protestoları olasılığı daha yüksek görünse de zamanlama nedeniyle engellenebilir. Pek çok Parisli şehri terk etti, yaklaşan Paris Olimpiyatları başkente muazzam polis takviyesi getirdi ve plajlara ve dağlara büyük göçün yaşandığı Ağustos ayı yaklaşıyor.

"Hedef aşırı solu iktidardan uzak tutmak"

Oylama, bir hafta sonra Olimpiyatların başlayacağı Fransa'daki siyasi çıkmazı temelden değiştirmedi. Ulusal Meclis'te sol, merkez ya da aşırı sağ hiçbir grup çoğunluğa sahip değil ve şimdilik hiçbiri çoğunluğu sağlayacak kadar geniş bir koalisyon kurabilecek gibi görünmüyor. Ulusal Meclis başkanının yürütme yetkisi bulunmuyor ancak Braun-Pivet'in seçilmesi, merkezden ya da merkez sağdan bir başbakan arayışında olduğu anlaşılan Macron'u rahatlatacak gibi görünüyor. Muhafazakar Sağ Cumhuriyetçi Parti'den Anne-Laure Blin, hedeflerinin aşırı solu iktidardan uzak tutmak olduğunu söyledi.

Macron'un tek başına atayabileceği yeni başbakanın seçimi için herhangi bir tarih yok. Ancak Paris'teki Sorbonne Üniversitesi'nden tarihçi Patrick Weil, sonuçlar belli olmadan önce yaptığı açıklamada “solun kaybetmesi halinde Macron'a daha sağcı bir hükümet kurma seçeneği doğacağını” söyledi.  Parlamenter istikrarsızlığı engellemek üzere tasarlanan güçlü bir cumhurbaşkanlığı ile 1958 yılında kurulan Fransız Beşinci Cumhuriyeti, parlamenter sisteme sahip Almanya, İtalya ve Hollanda gibi ülkelerin aşina olduğu bir durum olan haftalarca ya da aylarca hükümetsiz kalmadı. Karşıt partilerin hükümet koalisyonları kurma geleneği de ülkede hiç olmadı. Bu anlamda Fransa, siyasetinde yeni ve öngörülemez bir döneme girdi.

Seçimde en çok sandalyeyi kazanan sol koalisyon, merkez soldan aşırı sola uzanan bir partiler karması ve oylamadan bu yana zamanının çoğunu çekişerek geçirdi. Chassaigne'i aday olarak seçmeyi ancak son anda başarabildi. Le Pen'in partisinin önde gelen isimlerinden Sebastien Chenu son turda 141 oy aldı. Ulusal Birlik milletvekili Flavien Termet, ilk tur oyları kullanılırken büyük bir vazo olan oy sandığının yanında durdu. Ulusal Meclis'in 22 yaşındaki en genç üyesi olarak bu onura layık görüldü.

Ancak bazı milletvekilleri Termet'in elini sıkmadan yanından geçip gittiler çünkü Ulusal Birlik, yarı faşist kökleriyle bazıları tarafından hala anti-demokratik bir parti olarak görülüyor. Parlamentodaki resmi gruplar henüz oluşturulmadı. Bu nedenle milletvekilleri alfabetik sıraya göre oturdu ve aşırı solcu bir milletvekili olan Antoine Leaument'in yanında oturan Le Pen de dahil olmak üzere alışılmadık yan yana oturmalar yarattı. 

Fransa Başbakanı Gabriel Attal salı günü istifasını sundu ancak yeni bir hükümet kurulana kadar geçici olarak görevine devam edecek. Yani büyük olasılıkla Paris Olimpiyatlarından sonra, belki de Eylül ayına kadar görevde kalacak.

©️ 2024 The New York Times Company