Dünya lansmanı 7 Eylül'de yapılan iPhone 14’ün satışları başladı. Birçok ülkede yeni model için kuyruklar oluştu. Buna rağmen Apple üretimi artırma planından vazgeçti. Bloomberg'ten Mark Gurman iPhone 14 Pro Max deneyimini okuyucularla paylaştı ve yeni iPhone için görüşlerini yazdı:
"Bir haftayı telefonu test ederek geçirdim"
Bir haftamı iPhone 14 Pro Max’i test etmekle geçirdim. İnanıyorum ki gelecek yıl göreceğimiz daha büyük değişimlere zemin hazırlıyor. Yeni getirilen “şimdi satın al, sonra öde” özelliği gizemli bir biçimde ertelendi. Apple’ın bir başka 2022 etkinliği için birikimi kalmamış olabilir. Şirket spor alanında da büyük bir isim haline geliyor.
Süreç yeni ultra modelin gösteriyor
iPhone'un piyasaya sürüldüğü ilk günlerde kullanıcılar her iki yılda bir şirketten köklü yenilikler bekliyordu. iPhone 4 yeni iPhone 3G tasarımından iki yıl sonra piyasaya sürülmüştü. iPhone 5, iPhone 4’ten iki yıl sonra gelmişti. Ve iPhone 6 da iPhone 5’ten yine iki yıl sonra satışa sunulmuştu. Bu gelenek 2016 yılında değişti. Apple üç yıllık yeniden tasarım döngüsünü benimseyerek iPhone’lardaki köklü değişimler arasındaki zaman aralığını uzattı. Apple iPhone 6’nın fiziksel tasarımını iPhone 8’de yaşattı.
iPhone X’in dizaynı iPhone 11’de korunurken iPhone 12’nin formu iPhone 14’ü oluşturdu. Apple’ın halihazırda var olan modelini temel alırsak önümüzdeki yılın iPhone dizaynında USB-C tipi kablolara geçişi ve Pro Max’in yerini alacak yeni bir ultra modeli öngörebiliriz. Yeni iPhone 14 Pro Max de öncülüyle aynı tasarıma sahip. Sizi satın almaya itecek hiçbir neden yok.
Selefine göre sıçramayı gösteriyor
iPhone 12 Pro ya da iPhone 13 Pro’nuz varsa iyi bir takas anlaşması yakalamadığınız takdirde iPhone 14 Pro Max’e geçiş yapmanızı önermiyorum. Mesela geçtiğimiz yılın iPhone 13 Pro Max’i bana tek bir kuruşa bile mal olmamıştı. Bu yıl yeni model için takasla birlikte 720 dolar da vermek zorunda kaldım. Bu da iPhone 14 Pro Max’in selefi iPhone 13 Pro Max’e göre daha büyük bir sıçrama olduğunu gösteriyor.
Uydu bağlantılı SOS özelliği nasıl kullanılacak?
Yeni modeli kullanalı neredeyse bir hafta oluyor. En göze çarpan özellikler Dynamic Island’la yeniden tasarlanmış çentik, hep açık ekran ve yükseltilmiş kamera sistemi. Yeni güvenlik özellikleri açısından ise araba kazası detektörünü ya da uydu aracılığıyla acil SOS araması özelliğini (bu yılın sonunda kullanılabilecek) umarım asla denemek zorunda kalmam.
Bununla birlikte uydulara bağlantılı acil durum aygıtları on milyonlarca insanın eline geçtiğinde Apple’ın kullanıcıların bu özelliği şaka yapma ya da YouTube’da görüntülenme kazanma amaçlı kullanmasını nasıl önleyeceğini ve hangi cezai yaptırımların bu durumlarda geçerli olacağını merak ediyorum.
"Kötüye kullanmanın cezası 100 bin dolar"
ABD’li teknoloji şirketi Garmin uyduların işlevselliğini test etmek adına kullanıcıların deneme aramaları yapmalarına izin veriyor. Bence Apple da benzer bir adım atmak isteyebilir. Böyle bir adım kullanıcılara uydu bağlantısının çalıştığına dair güvence verir ve kötüye kullanım dürtüsünü ortadan kaldırabilir. Şakaların bir hayli maliyetli olduğu ürünler de var. Tehlike anında sinyaller gönderen Breitling acil durum saatini kötüye kullanmanın cezası 100 bin dolar.
Dynamic Island’ı hayal kırıklığı
iPhone'un getirdiği diğer yeniliklerle devam edelim. En çarpıcı görünenle başlayalım. İş pazarlama ve internet alemini büyüleme noktasına geldiğinde Dynamic Island, iPhone’un en çarpıcı yeni özelliği. Şunu kabul etmemiz gerek: Apple, iPhone’un en kullanışsız yönlerinden biri olan çentiği uyarılar ve arka plan uygulamaları adına çekici bir ara yüze dönüştürdüğü için çok büyük bir takdiri hak ediyor. Yine de Dynamic Island’ı hayal kırıklığı olarak görüyorum. Bu özelliğin kullanılabileceği sadece dört makul nokta var: Telefon çağrıları, arkada çalan müzik, haritalar ve zamanlayıcı.
"iPhone 14 almak için yeterli bir özellik değil"
Dynamic Island öncesinde gelen çağrı için üstte çıkan bildirim çok küçük olduğundan basmaya çalışıldığında zorlayıcıydı. Çağrıyı cevaplamaya çalışırken devamlı kazara arama ekranını açardım. Dynamic Island sayesinde butonlar çok daha büyük. Bu da çağrıları yanıtlamayı ya da reddetmeyi kolaylaştırıyor.
Ayrıca ister şarj etme, ister AirPod eşleştirme, ister AirDrop iletileri ya da gizlilik göstergeleri olsun, zamanlayıcıyı izleme ve alarmları tek bir ara yüzde alma yetisinin iPhone için bir ilerleme olduğunu düşünüyorum. Fakat geçen yıl bir iPhone 13 satın aldıysanız bu fiyata iPhone 14 almanıza neden olacak bir özellik değil kesinlikle.
"Uygulama desteği ile kullanışlı olacak"
Arayüz kullanışlı ama önceki iOS ara yüzüne göre alarmlar ve sesler bakımından büyük bir değişim yok. Önceden kullanıcılar sesi Denetim Merkezi ya da kilit ekranından hızlıca ayarlayabiliyordu. Dynamic Island’ın zaman içerisinde geliştiriciler yardımıyla gözle görülür biçimde daha da güncelleneceğine inanıyorum. Uber, Lyft, ESPN, Starbucks ve diğer şirketler uygulama desteği sağladıklarında oldukça kullanışlı olacak. Arabanızın nerede olduğuna, uçuşunuzun lokasyonuna, Lakers’ın oyunda attığı sayılara dair anlık gelişmeleri ya da içeceğinizin ne zaman hazır olacağının bilgisini aldığınızı hayal edin.
Apple sistemi kendisi de geliştirebilir. Parker Ortolani’nin Twitter’da dalga geçtiği gibi, Island üst kısımda yer alan bildirimlerin yerini almalı, Siri’nin yeni yuvası olmalı ve Apple Pay’e ayrılmış bir bölüme sahip olmalı. Ancak bu kolaylıkların geliştirilip sunulması zaman alabilir. Son yıllarda getirilen diğer büyük özelliklerde olduğu şekilde beklentim şu ki Apple iOS 17’den önce büyük geliştirmeler yapmayacak.
Dynamic Island’da uzun süreli dokunuş tercihinden de memnun değilim. Şu anda uzun süre basılı tutmak sizi Island kontrollerine, küçük bir dokunuş ise ilgili uygulamaya götürüyor. Ama bunun tam tersi şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. Birkaç yıl boyunca bu tartışmaların çokça gündemde olacağını düşünüyorum. Dynamic Island’ın var olma nedeni ise Apple’ın çentiği son yıla nazaran yüzde 31 küçültmesi ve yakınlık sensörünü ekran ardına yerleştirmesiyle sağlanan donanım değişiklikleri. Birkaç yıl içinde tamamen ekrandan ibaret olan iPhone’larla karşılaşma yolundayız.
Apple’ın hep açık ekrana yaklaşımı Android aygıtlardaki tutumdan daha farklı. iPhone 14 Pro ve Pro Max’le birlikte bu mod ekranı ve tüm içerikleri düşük parlaklıkta gösterecek. Aslında Apple Watch 5 ve üst modelleriyle aynı deneyimi sunuyor.
Apple’ın hep açık modu dikkat dağıtıcı
Android’in hep açık ekran modu ise tam aksine yalnızca tarih, saat ve widget’lar gibi işlevsel unsurları gösteriyor. Hangisi daha iyi? Eh, yalnızca bir hafta oldu ama Apple’ın modunu dikkat dağıtıcı buluyorum. Ekran sürekli açık olduğundan çağrı aldığımı veya bildirim geldiğini zannederek durmadan telefona bakıyorum. Apple’ın kullanıcılara hep açık ekran modunda tüm ekranı mı yoksa saatin, tarihin ya da widget’ların bulunduğu kısmını mı tercih ettiklerini seçebilme imkanını sunması gerektiğine inanıyorum. Bu aynı zamanda yeni cihazlarla pil ömrü konusunda oluşan kaygıları çözmeye de yarayacaktır.
Bana göre iPhone 14 Pro Max kamerasındaki yeni anahtar özellik geniş açılı lensi için sahip olduğu 48 megapiksellik sensör. Geçen yılın modeliyle karşılaştırıldığında fotoğraf rengi ya da netlik konusunda dramatik bir fark görülmese de görsellere yaklaştırıldığı zaman çözünürlük ve netlikteki farkı gerçekten görebiliyorsunuz.
ProRaw özelliği
48 megapiksellik çekimlerin devasa boyutları yüzünden ProRaw’ı aktifleştirip işlevselliği manuel olarak sağlamanız gerekiyor. Bunu iPhone’un kamera uygulamasında ya da Ayarlar aracılığıyla yapabilirsiniz. 512 gigabyte ya da 1 terabyte depolama alanına sahip bir iPhone’unuz varsa ProRaw’ı daima aktif bıraksanız iyi olur. Bu kameradan tam anlamıyla faydalanmanızı sağlar.
"iPhone 15 için beklemeye değer"
Tüm yenilikler değerlendirildiğinde bu telefonu iPhone 11 ya da daha önceki modellere sahip birine rahatlıkla önerebilirim. iPhone 12’niz varsa bu önerimi biraz daha çekingen bir biçimde yaparım, ama yine de diğer değişikliklere ek olarak en azından pil ömründe iyileştirme yapılmış ve ProMotion teknolojisine sahip bir telefon edinmiş olursunuz. iPhone 13’ünüz varsa bence iPhone 15 için bir yıl daha beklemeye değer. Pro Max’in Ultra olarak potansiyel yeniden markalanması dahil birçok büyük değişimi iPhone 15’le göreceğiz.
Apple Pay Later ortada yok
Apple Pay Later (Şimdi satın al, sonra öde) geliyor, ama daha zaman var. iOS 16’ya ilişkin en çarpıcı duyurulardan biri şirketi “şimdi satın al, sonra öde” pazarına sokan Apple Pay Later’dı. Servis Apple Pay ödemelerinin 6 hafta boyunca 4 takside bölünmesini sağlayarak yüksek fiyatlı satın alımların ödemesini kolaylaştırıyor. Ama iOS 16 12 Eylül’de çıksa da Apple Pay Later görünmedi. Şirket web sitesinde ABD odaklı kısa bir duyuru yayımlasa da erteleme konusunda tatmin edici bir açıklama yapmadı.
Apple Pay Later iOS 16’nın çıkışına göre geciken birkaç yeni özellikten biri. Ancak bence burada göründüğünden daha fazlası var. Apple açıklamalar konusunda çok dikkatli. Gelecekte kullanıcılara sunulacağı vaat edilen altı özellikten yalnızca Apple Pay Later’ın ne zaman geleceği bilinmiyor. Diğer tüm ertelenmiş özelliklerin bu yılın sonunda geleceği belirtiliyor. Bu beni şirketin Apple Pay Later’ın kullanıma sunulmaya hazır olduğu hakkında tam anlamıyla emin olmadığını düşünmeye sevk ediyor. Özelliğin ilkbahardaki iOS 16.4’e dek ertelenmesi muhtemel. Özelliğin geliştirilmesinde oldukça kritik teknik ve yazılımsal problemlerin yaşandığını ve gecikmelere yol açtığını duyuyorum.
Apple’ın 2022’de bir başka büyük etkinlik için ürünü kalmamış da olabilir. Son zamanlarda sıkça Apple’ın 2022’de piyasaya sürülecek ürünleri üzerine düşünüyordum. Takvimler 2023’ü göstermeden satışa sunulacağına inandığım ürünler şunlar:
- M2 ve M2 Pro Mac mini’ler
- M2 Pro ve 14 inç M2 Max’ler
- 16 inç MacBook Pro’lar
- 11 inç M2’ler ve 12.9 inç iPad Pro’lar
A14 çipli ve RAM’i güçlendirilmiş Apple TV için hazırlanmış bir güncelleme de yaklaşıyor ve bu yıl devreye girmesi muhtemel. Yenilenmiş M2 temelli Mac Pro’ların 2023’e dek piyasaya sürüleceğine inanmıyorum yine de. Bu yeni ürünlerden hiçbiri Apple’ın büyük bir çıkış yakalamasını sağlayamayacak. Bazı iyileştirilmiş detaylar ve haziran ayında WWDC 2022’de zaten duyurulan bir çipe sahip olacaklar. Bu bana şunu düşündürüyor: Apple’ın bir başka gösterişli bir lansman etkinliği yapmasını gerektirecek derecede şey var mı elinde? Öyle görünmüyor. Apple belki nihayetinde farklı düşünebilir ama bana kalırsa şirket (şimdilik) geri kalan 2022 ürünlerini medya yayınlarıyla, web sitesinde duyurularla ve basından seçilmiş kişilerle yapılacak toplantılarla duyuracak gibi.
Apple'dan dikkat çeken spor adımı
Apple spor alanında da ismini duyurmaya başladı. Birkaç yıl önce Apple yavaşça spora da adım attı. Apple TV uygulamasına entegre edilen skorlar ile sonuçlar ve bunlara anlatıcı bir sesin eklenmesi bir başlangıçtı. Daha yakın zamanda ise Apple servisleri biriminin başında olan spor hayranı Eddy Cue gözetiminde bu adımlar hızlandı. Eddy Cue’nin spor konusunda Apple’da yaptıkları büyüleyici ve bu hamlelerin çok başarılı olacağını düşünüyorum. Şirketin hedefi TV uygulamasını tüm büyük sporların liglerine yuva yapmak ve milyarları ceplerine koymakmış gibi görünüyor.
Apple TV+ farkı
iOS 16 ile birlikte Apple, Apple News’a daha fazla spor entegrasyonu gerçekleştirdi. Major League Soccer’la 10 yıllık bir anlaşma yaptı. Cuma geceleri Major League Baseball’dan birkaç maç yayını da yapıyor. Bütün bunlar beni şu noktaya getiriyor: Bu hafta Apple’ın spor konusundaki girişimleri için kilometre taşı olacak bir haftaydı. Talihin işine bakın ki Apple’ın cuma günü yayımladığı MLB maçında Yankees Red Sox’a karşı oynuyordu. Bu da Aaron Judge’ın American League home run rekorunu kırıp kıramayacağını merak eden izleyicilerin Apple TV+ izlemesini gerektiriyordu. Hafta boyunca Yankees taraftarları ve MLB severler maçın yerel YES kanalında yayımlanmaması konusunda yakınıp durdu. Ama Apple’ın aldığı reklamlar sayesinde izleyicilerin maçı seyretmek için ödeme yapmasına gerek yoktu. Teknoloji devi MLB maçlarını TV+’ta hala bedava yayımlıyor.
Geçen hafta aynı zamanda Apple Super Bowl’un devre arası şovu sponsoru olarak Pepsi’nin yerini aldı. Bunun için on milyonlarca dolar harcandı. Hatta daha sonra yalanlansa da Taylor Swift’in şovda sahne alacağına dair bir söylenti de vardı. Taylor Swift, Cue tarafından bedava deneme sürümlerinde dahi artistlere telif hakkı ödemelerinin yapılmasıyla bir Apple Music hayranı olmuştu. Şimdi soru Apple’ın spora ilgisinin bir üst seviyeye çıkıp çıkmayacağı, yani NFL maçlarının da yayınlanıp yayınlanmayacağı.
