İş yerinde aşk yaşamanın hassas ve potansiyel olarak zor sonuçlarına rağmen, ofis aşkları 20. yüzyılda kadınların çalışma oranının artması ve işlerin insanların hayatlarının ve kimliklerinin daha önemli bir parçası haline gelmesiyle yaygınlaştı. O zamanlar Kuzey Colorado Üniversitesi'nde çalışan araştırmacıların bir makalesinde alıntılanan bir ankete göre, 1990'ların ortalarında her dört Amerikalı çalışandan biri ofis aşkı yaşıyordu. 1995 yılında Los Angeles Times ofis aşklarını şirket hayatının bir gerçeği olarak nitelendirdi ve AT&T'nin 250 bin ABD'li çalışanı arasında 8 binden fazla evli çift olduğunu belirtti.
Bir ilişki danışmanının 2004 tarihli kitabında belirttiğine göre, ofis aşklarının hepsi evlilikle de sınırlı değil. Buna göre o dönem ofisler yasak ilişkiler için tehlikeli bölge haline geldi. 1990'a kadar olan yıllarda, kendisiyle görüşen aldatan eşlerin yüzde 38'inin iş yerinden biriyle görüştüğünü yazdı. Bu rakam 1990'larda yüzde 50'ye yükseldi.
Üretkenliği artırıyor
Birleşik Krallık'ta da durum pek farklı değil. 2022 yılında yapılan bir anket, her dört kişiden birinin bir iş arkadaşıyla romantik bir yakınlaşma yaşadığını itiraf ettiğini ortaya koydu. Rakamları derleyen Royal Leamington Spa merkezli hukuk firması Wright Hassall'ın iş hukuku müdürü Tina Chander, "İstatistikleri topladığımda bunun belirli bir endüstri ya da sektöre özgü bir şey olmadığını, her yerde yaşandığını fark ettim" dedi. İlişkiler iyi gittiğinde, işletmelerin bunları teşvik etmesi için nedenler ortaya çıkabiliyor. Araştırmalar, işte aşkı bulmanın insanların işlerinden daha fazla keyif almalarını, morallerini iyileştirmelerini ve üretkenliği artırmalarını sağlayabileceğini gösteriyor.
Bununla birlikte, ofis romantizminin popülaritesinin azalmakta olduğuna dair işaretler var. Pew Araştırma Merkezi'ne göre, 50-64 yaş arası Amerikalıların yüzde 21'i partnerleriyle iş yerinde tanışırken, 18-29 yaş arası kişilerin sadece yüzde 13'ü bunu yaptı. Günümüzde biriyle tanışmanın sayısız yolu olduğu düşünüldüğünde bu belki de sürpriz değil. Nitekim araştırmaya göre, genç yaş grubunun beşte biri partneriyle internet üzerinden tanışıyor.
Kültürel değişimler ofis ilişkilerini de sarstı. MeToo hareketi, işyerinde neyin kabul edilebilir olduğuna dair algılara meydan okudu ve artık rızaya dayalı ilişkiler bile birçok durumda uygunsuz olarak görülüyor. Örnekler ortada: McDonald's CEO'su Steve Easterbrook, Kasım 2019'da rızaya dayalı olsa bile çalışanıyla ilişkisi nedeniyle şirket politikasını ihlal ettiği gerekçesiyle kovuldu. Şubat 2022'de CNN Başkanı Jeff Zucker, bir iş arkadaşıyla yıllar süren ilişkisinin ortaya çıkmasının ardından istifa etti.
İşyerinde aşkın risklerinden endişe duyan bir patronsanız, bunları tamamen ortadan kaldırmak isteyebilirsiniz. Ancak bir iş avukatı olan Matt Gingell, Birleşik Krallık'ta bunu yasal olarak yapmanın zor olduğunu anlattı. Gingell, "İnsan Hakları Yasası'nın farkında olmak önemli. İnsanların mahremiyet ve aile hayatı hakkı var ve işverenlerin bu hakkın farkında olması gerekir" diye konuştu.
Ancak, durum dikkatli ve adil bir şekilde ele alındığı sürece, çalışanlardan iş arkadaşlarıyla olan önemli yakın ilişkilerini patronlarına anlatmalarının istendiği bir ifşa politikasına sahip olmak durumu kolaylaştırabilir. Örneğin Gingell, "Eğer kıdemli bir erkek yöneticinin kıdemsiz bir kadın çalışanla ilişkisi varsa, kadına işini değiştirmeye zorlayarak ayrımcılık yapamazlar" dedi.
Gingell, ofis aşklarının olumsuz etkilerinin mevcut politikalar kapsamında yönetilebileceğini de belirterek, "Eğer bir çalışanın performansı düşüyorsa ve bunun nedeni örneğin ilişki sorunları olabilirse, işveren performans prosedürlerine başvurma hakkına sahiptir" diye ekledi.
