23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
20.08.2021 04:30

Eldeki malzemelerle ne yapılabilirse

1 Ağustos

Türkiye’ye döndük.  Türkiye yanıyor. Dışarıdayken durumun vahametinden çok da haberdar olmadığımdan mı nedir, şok gibi geliyor havadisler. Elimiz ayağımız kesiliyor, ağız tadı kalmıyor, yaşanan şahane tatil uçup gidiyor. Buzdolabı boş, bahçede sadece domates var, bir de yabani semizotları azgın her zamanki gibi. Bir salata yapıp onunla sofraya oturuyoruz. Biraz da peynir... Güzelim domateslerin bile tadını almıyoruz.

3 Ağustos

Yangınlar devam ediyor. Keyif yok, yemek pişirme isteği yok, ama karın doyurmak gerekiyor. Bir de Kenz geliyor, illaki sofraya oturulacak. Eldekilerle ne yapabilirim diye bakıyorum. Kümesten yumurta gani, dönerken getirdiğimiz muhtelif dilimli şarküteri de var; bir de Arslan pazardan mısır alıp haşlamış, o var.
Mısırlı salata.
Mısırlı salata.
Kırmızı soğan, sarımsak, domates beraber kaynatıp, sos yapıyorum. Altını kapayınca, içine yine Selanik’ten bizle dönmüş 2 lime vardı, bir yarımı sıkıveriyorum içine. Bir de buzdolabından acılı bir sos duruyor, ondan bolca ekliyorum. Şöyle füme tadı ön planda orta acılıkta bir şey, sosu topluyor. Tabağın dibine yayıyorum, haşladığım yumurtaları içine çıkarıveriyorum. Bolca paprika, bolca zeytinyağı, koyuyorum ortaya. Dilimlenmiş şarküteri ve peynir de öylece. Mısırları da bıçakla sıyırıp bir salata yapıveriyorum. İncecik çintilmiş kırmızı soğan ve sarımsak, ufacık küplenmiş bostandan acur, saksıdaki son kişnişler, 1.5 lime’ın hem suyu hem kabuğunun rendesi, 2 kaşık bal, az paprika, bol değirmen karabiber, kafi miktarda tuz ve tabii zeytinyağı kabın dibine koyup harmanlıyorum. Sıyırdığım mısırları da üstüne boca.  Tamam.

5 Ağustos

Artık olacak gibi değil, evde gerçekten yemek pişmiyor, hep salata, hep buzdolabı ve kiler stokları ve Selanik artanı temizleme. Bizim köy meydanına gelen manav kamyonundan az taze fasulye, 2 tek kabak alıyorum. Fazlasına gerek yok, yarın yine yola gidiyoruz. Elde patates var. Buzdolabından bostanın son pancarlarından yaptığım turşusu var, onları çıkarıyorum. Yine buzdolabından denemem için yollanmış, öyle koyup unuttuğum, normalde yediğim bir şey değil zira, cam kavanozda ton balığı var. Bostandan yabani semizotu ve domates, kümesten yumurta.  Fasulye, kabak, patates ve yumurtaları haşlıyorum. Semizotları, domatesle, acur ve pancarları yerleştiriyorum. Ton balığını da çıkarıyorum. Haşlanan malzeme de tabakta yerini alıyor. Hepsinin üstüne hardallı bir vinaigrette. Oluyor bir “Salad Nicoise” yani Nisvari Salata yani Nice usulü salata. Annem yaz pazar günlerinde böyle yapardı, onu hatırlıyorum. Bu arada bir not düşmek istiyorum: Birtakım sanayi tipi gıda firmaları, sağ olsunlar, denemem için ürün yolluyorlar; sanırım beklentileri o ürünleri sadece teşekkür için bile olsa Instagram’da paylaşmam. Buradan söylemeliyim ki, paylaşmıyorum, paylaşmam. Küçük üreticiler başka bir durum. Eğer beğenirsem, elbette paylaşıyorum. Ama kriterim şu:  Ben o gıda ürününü kullanır mıyım? Hayatımda yeri var mı? Mutfağıma, soframa genel kriterlerim içinde sokar mıyım? Firmanın duruşu benim prensiplerimle örtüşüyor mu? Tadını beğeniyor muyum?  Bu soruların hepsine evet diyebiliyor olmam lazım, paylaşmam için. Sadece hediye diye bir gıdayı kimsenin gözüne sokamam. Nokta.

7 Ağustos

Dün yola çıkacaktık, hava patladı, çıkamadık. Kısmet bugüneymiş. Özge ve Yağız’la beraber hareket ediyoruz. İstikamet Bozcaada. Erken yola çıkıyoruz, Babakale’yi hava yükselmeden geçmek istiyoruz. Yolluk hazırladım, kahvaltı niyetine. Kavanozlara çılbır ve yanına termosla kahve. Biraz peynir, bir parça salam. Çılbırı piknik durumlarında hep çok seviyorum. Zira hem soğuk yenebiliyor hem doyurucu, hem kolay hazırlanıyor. Ama tabii Şemsa’ca çılbır da her seferinde bir öncekinden farklı oluyor.  Bu seferki şöyle: Yoğurt, labne, çiğ krema, sarımsak, zeytinyağı, tuz karıştı dün akşamdan kavanozlara girip buzdolabına kalktı. Sabahleyin adam başı 2’şer yumurta poşelerken, bir acuru ufak küpledim, kavanozlardaki yoğurtlu karışımın üstüne. Fesleğen yapraklarını yoldum, serpiştirdim. Şu evvelki gün kullandığım orta acı, hafif füme sostan koydum. Yumurtaları yerleştirdim. Biraz da kıyılmış-kavrulmuş badem.  Şahane kahvaltı oldu.
Şemsa Denizsel
Şemsa Denizsel