29 Mart 2024, Cuma
Haber Giriş: 29.09.2022 15:02 | Son Güncelleme: 29.09.2022 15:31

Batı Avrupa’da et tüketimi her geçen gün azalıyor

Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’da et tüketimi son yıllarda düşüşe geçti. Daha az et tüketilmesinin en büyük nedenleri arasında iklim krizi, hayvan refahı ve sağlık var
Batı Avrupa’da et tüketimi her geçen gün azalıyor

Güncel çalışmalara göre et tüketiminden uzaklaşan Batı Avrupalı tüketicilerin sayısı gittikçe artıyor. The Good Food Institute (GFI) adına incelemeyi yürüten Fransız araştırma şirketi OpinionWay, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’da dört binden fazla yetişkinle röportaj yaptı.

Yüzde 23'ü tamamen kesti

Katılımcılar et tüketimlerine, alışveriş alışkanlıkları ve motivasyonlarına, bitkisel et alternatifleri hakkındaki düşüncelerine ışık tuttu. Verilen cevaplara göre katılımcıların yüzde 50’den fazlası son beş yıl içinde et tüketimlerini azalttı. Dahası, cevap verenlerin ülke başına ortalama yüzde 23’ü et yemeyi tamamıyla kesti.

Hayvan sağlığı ön planda

Çevresel kaygılar, hayvan refahı ve sağlık, et tüketiminin azaltılması yönünde en sık gösterilen sebepler arasında. Almanya, hayvan sağlığını ön planda tuttu. Zira katılımcıların yüzde 38’i, bitkisel bazlı bir yaşam biçimini benimsemelerinde hayvan sağlığının itici güç unsuru olduğunu belirtti. Bu durum, Almanların yüzde 41’inin her ay vegan alternatifler tükettiğini öne süren güncel çalışmalarla uyumlu bir sonuç ortaya koyuyor.

Fransızların fiyat endişesi 

İtalya ve İspanya, azalan et tüketimlerinin nedenleri arasında en başa kişisel sağlığı koydu. Yine bu da vegan et alternatiflerini tüketmeleri ile örtüşüyor, zira İtalyan tüketicilerin yüzde 50’si ve İspanyol tüketicilerin yüzde 47’si her ay bitkisel proteinleri tercih ediyor. 

Tükettikleri et miktarının azalmasının ana sebebi olarak et fiyatlarının artışını gösteren Fransız katılımcılarınsa asıl endişesi de yine bu yönde. Bitkisel et trendinin karşısında yer alan Fransız tüketicilerin yalnızca her dördünden biri (yüzde 27’si) her ay vegan alternatifleri tercih ediyor.

Her şehirden ortalama yüzde 31,5 tüketici, et tüketmeyi bırakmalarına sebep olarak çevresel kaygıları gösterdi. Hayvan yetiştiriciliği ve bununla ilişkili toprak kullanımı değişiklikleri, iklim krizinin temel etkenlerinden.

Küresel olarak ormansızlaşmanın en büyük sebebi et üretimi. Ağaçlar, kesim yoluyla veya kasıtlı orman yangınlarıyla yok ediliyor. Amaçsa sığırlar için otlama alanları oluşturmak veya insanlar yerine özellikle hayvanların tüketmesi için ekin ekmek. Ağaçları sökmek, aslında doğal şekilde meydana gelebilecek karbon yakalama ve depolama miktarını azaltıyor ve daha fazla salınımın ozon tabakasıyla buluşmasına sebep oluyor. Ağaçları yakmak ise daha da çok salınım yaratıyor.

Dünyanın ısınmasına neden oluyor

Özellikle et ve süt ürünleri için yapılan hayvan yetiştiriciliği, insan eliyle meydana gelen sera gazı salınımının en az yüzde 14,5’inden sorumlu. Bilhassa da et, gıda üretimi sebebiyle oluşan sera gazı salınımının neredeyse yüzde 60’ına karşılık geliyor.

Karbon emisyonu herkes tarafından bilinen bir problem ancak gezegenimizi ısıtarak aşırı miktarlarda etkileyen metan gazının yayılması ise daha da ciddi bir sorun teşkil ediyor. Hayvan yetiştiriciliği, dünyanın ısınmasında yaklaşık 28 kat daha etkili olan metan gazının yıkıcı miktarlarda ortaya çıkmasına sebep oluyor.

The Global Methane Pledge, emisyonu 2030’a kadar yüzde 30 oranında azaltmak amacıyla başlatıldı. Paris Anlaşması’nın bir uzantısı olan The Plant Based Treaty de metan gazı seviyesine dikkat çekiyor. Hayvan yetiştiriciliğinden kaynaklanan emisyonları azaltmak maksadıyla tüm ülkelere veganlığa geçiş çağrısında bulunuyor. 

Et ve iklim krizi arasındaki ilişkiyi fark eden GFI anketi katılımcılarının büyük bir kısmı, hayvansal protein alınımının azaltılması konusunda fikir birliğine vardı. Vatandaşlarının yüzde 75’i et tüketiminin azalması yönünde çağrı yapan İtalya, en yüksek farkındalığa sahip ülke konumunda. Öyle ki yüzde 71’i bitkisel alternatiflerin çoğaltılması gerektiğinin altını çizdi.

Satışına 2024'te izin verilecek

Hayvan yetiştiriciliğine veya katline gerek kalmadan üretilen yapay et, hayvansal proteinden vazgeçmek istemeyen tüketicilere iklim dostu bir seçenek sunuyor. Avrupa’da yapay et satış izninin 2024’ün ikinci yarısından önce verilmesi beklenmiyor. Bunun sebebi ise her ürün için 18 aya varabilen uzun onay süreçleri. Ayrıca ilgili düzenleyici kurumlar, güvenlik değerlendirmeleri için tek tip bir sistem oluşturmakta güçlük çekiyorlar. 

İncelenen dört ülkenin tamamında katılımcıların yüzde 50’den fazlası yapay etin varlığından haberdar ancak hala birçoğu bunun neden gerekli olduğu konusunda kararsız. Buna rağmen büyük bir çoğunluk, özellikle de genç katılımcılar yapay et ürünlerini denemekte istekli olduklarını belirttiler.

Katılımcılardan sadece yüzde 33’ünün bu ürünleri denemeye istekli olduğu bilinen Fransa ise görünüşe göre yapay et konusunda hala şüpheli. Sadece yüzde 38’in yapay et üretiminden yana olması nedeniyle de en az devlet fonu desteği gösteren ülke yine Fransa oldu. İspanyol katılımcılarınsa yüzde 68’i, yetkililerin yapay et teknolojisine yatırım yapması gerektiğini savunuyor.