Çocukluğumda büyük annemin yaptığı çiböreklerin tadı hala damağımdadır. Pişerken çıkarttığı ses, pişen kıymanın ve kızaran hamurun kokusunu unutamam. Kokudan tetiklenip tavadan ilk çıkanı hızlıca yerken kaç defa ağzımı yaktığımı hatırlamıyorum bile. Her seferinde bu hatayı tekrarladım dayanamayıp. Yıllarca adının çiğ börek olduğunu sandım. Ticari bir üründen çok evde yapılan bir yiyecek gibi geldi bana hep çibörek. Ne zaman ki Eskişehir’e göçen Kırım Tatarlarının bir yemeği olduğunu, adının da çibörek olduğunu bir seyahat sırasında öğrendim olaylar kafamda oturmaya başladı. Büyük annem Eskişehir’e yerleşmiş Çerkez bir ailenin kızıydı. Tabi ki evde çibörek yapacaktı. Ben de yanmadan yemeyi elbet öğrenecektim. Çibörek de Tatarca da Şırbörek, Şuberek, Çiberek, Çuberek, Çiborek gibi isimlerden türemiş. Tatarca şı veya çi lezzetli demekmiş. Yani çibörek lezzetli börek anlamına geliyor. Biz de benim çocukluğumda uydurduğum gibi lafı yanlış anlamış çiğ börek demişiz. Eskişehir dışında Kafkaslardan göç almış birçok bölgede çibörek pişiriliyor Türkiye’de.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim