25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
19.02.2021 06:00

Dönerin dünya seyahati

Her büyük şehirde döner görmek mümkün. Bizde hem masada hem ayaküstü yense de, dünyada bir sokak lezzeti olarak yayılmış

En sevdiğimiz yemeklerimizden biri olan dönerin Osmanlı döneminde başlayan yükselişi, hızla dünyaya yayılmasına neden oldu. Japonya’dan Amerika’ya her büyük şehirde bir döner türevi görmek mümkün. Dönerin atası Cağ kebap derler. Bu kuzu etinden yatay kebap Erzurum’dan batıya doğru giderken 19. yüzyılda ya Kastamonu’da ya da Bursa’da dikleşmiş ve döner ismini almış.  Dönerin bir çeşidi Bursa’da İskender olmuş; tırnak pide, domates sos ve tereyağı, yanında da yoğurt ile bugün hala servis ediliyor. Ankara, yaprak döneri ile Erzincan ve Hatay da dönerleri ile zaman içinde öne çıkmışsa da bugün Türkiye’nin dört tarafında döner yemek mümkün. İşin mucizevi tarafı da hem lokantada masada yenen, hem de sokakta yenen bir nefaset olmuş döner. 

Yunanistan’da gyro

Gerçi bizde öyle olsa da dünyaya bir sokak lezzeti olarak yayılmış. 1920’lerde Mübadele ile Yunanistan’a yerleşen halklar dönere önce döner deyip ardından da 1970’lerde Yunanca eş anlamda gyro demişler. Lavaş arasına koydukları döneri cacık benzeri bir sos ile lezzetlendirmişler. Kuzu etine ek olarak domuz etinden ve tavuk etinden de gyro yapıyorlar bugün. Ortadoğu’da döner tercüme edilip Arapça Shawarma ismini almış. İsrail’de Shawarma’yı hindi buttan yapıp yanında yoğurt sos, humus, tahin sos, soğan ve yeşilliklerle lavaş arasında veriyorlar. 19. yüzyılda Lübnan’dan yeni dünyaya göçen Hristiyan halklar da döneri Meksika’ya taşımışlar ve adı farklı bölgelerde Tacos de Pastor, taco de adobada veya taco arabes olmuş. Bu döner kuzu dışında domuz eti ile de hazırlanırken yerel kültüre uygun biçimde baharatlarla marine edilmiş, pişirilirken içine soğan ve ananas eklenmiş, sunulurken geleneksel mısırdan yapılan taco soğan ve ananas parçaları ile ikram ediliyor bugün. Avrupa’ya çalışmak için giden Türkler ise önce Almanya ve Fransa’da, daha sonra ABD’de, Kanada’da döner dükkanları açmışlar. Hollanda’da patates kızartmasının üzerine döneri koyup, üzerine bir kat da Gouda peyniri ekleyip servis ediyorlar. Adına kapsalon diyorlar.

Farkları neler?

Gelelim asıl soruya. Kıymadan döner ile parça etten döner arasında ne fark var? Dönerin eti ya yaprak gibi açılmış parça etlerden üst üste şişe geçirilerek yapılıyor ki bu dönere yaprak döner diyoruz ya da kıymadan yapılıyor ve kesilirken kağıt gibi incecik şeritler olarak ortaya çıkıyor.  Bu döner ekmek arası sunulsa da daha çok İskender için uygun.  Bugün dönerlerin çoğu dana etinden yapılıyor. Yüzde 100 yaprak etten olanı da var, kıyma-yaprak karışık veya yüzde 100 kıyma olanı da. Dana ve kuzu eti karışıklar ile daha aromatik dönerler oluyor. Ayrıca tavuktan, hamsiden, sucuktan hatta tatlıdan da döner yapanlar mevcut. 

Eşlikçiler de değişiyor

Peki ya dönerin yanına ne yakışıyor. Yeşillikler, domatesler, turşular, soğanlar, patates kızartması döner sandviçin yanında veriliyor. Ama Yunanistan’daki gyro’lara sık sık naneli yoğurtlu bir sos eşlik ediyor.  Döner odun ateşinde pişince tadı bir başka olsa da bugün dönerin pişirilme ve bekletilme süreci dünyada mercek altında. Birçok ülke artan döner satışları ile üretime regülasyonlar getirmiş. Mesela döneri dükkânda hazırlamak yasak, uzman döner fabrikasında hazırlanıp restoranlara sevk edilmesi gerekiyor.  Döner dünyada yaygınca tüketilse de İskender, döner kadar dünyaya yayılamadı. Yunanlılar ve Orta Doğulular bu yayılmada rol oynamış olsa da herkes dönerin Anadolu kökeninde hemfikir. Türkiye’de de entegre döner eti tesisleri kuruluyor. Ama günün sonunda tek dükkanlı geleneksel döner lokantalarının eline kimse su dökemez.